| Neyse ki Dr. No'nun transfer hâlinde iken kuantum anahtarının yolunu kesme teşebbüsleri James ve benim tespit edebileceğim parmak izleri bırakacaktır. | TED | لحسن الحظ، محاولة الدكتور نو لاعتراض الأرقام الكمية وهي في طريقها سيترك بصمات يمكن لجيمس ولك أن تكشفاها. |
| Chata muhtemelen kanyonun girişine adam bırakacaktır. Her ihtimale karşı. | Open Subtitles | فيما عدا إنه على الأرجح سيترك بعض الرجال عند مدخل ذلك المضيق تحسبا لأي شيء |
| Adamımı tanırım, bunu en sona bırakacaktır. | Open Subtitles | إذا أعرف رجلنا،أعتقد بأنه سيترك هذه السيارة للأخير |
| Adamı tanıyorsam, onu en sona bırakacaktır. | Open Subtitles | إذا أعرف رجلنا،أعتقد بأنه سيترك هذه السيارة للأخير |
| Ve bu olduğunda ardında, bizi ona götürecek ekmek kırıntılarını bırakacaktır. | Open Subtitles | ...و عندما يقوم بذلك سيترك وراءه الأثر الذي سيقودنا إليه |
| Ve bu olduğunda ardında, bizi ona götürecek ekmek kırıntılarını bırakacaktır. | Open Subtitles | سيترك وراءه الأثر الذي سيقودنا إليه |
| Oh, bir izlenim bırakacaktır. Bunu garanti ederim. | Open Subtitles | سيترك إنطباعاً جيداً، أضمن لك ذلك |
| Bize bir işaret bırakacaktır. | Open Subtitles | سيترك لنا علامة |
| Önünde sonunda bırakacaktır. | Open Subtitles | قريباً سيترك هذا المنصب |
| Ceset de bırakacaktır. | Open Subtitles | سيترك جثثا,أيضا |
| Bunu Dawkins'in de bildiğini varsayalım. O yüzden o arabayı bir yerlerde bırakacaktır. Aracı buluruz. | Open Subtitles | حسنٌ ، لنفترض أنّ (دوكينز) يعلم هذا أيضاً ، لذا سيترك تلكَ السيّارة. |
| İz bırakacaktır. | Open Subtitles | سيترك هذا علامة |
| Kayıp Herb iz bırakacaktır ama arama bülteniyle hiç bir yere kaçamaz. | Open Subtitles | خسارة (هيرب) سيترك أثره لكننا عممنا مواصفاته لجميع المراكز يستحيل أن يذهب لأي مكان |
| Eğer onu evcilleştirebilirsem, Toothless'ın peşini bırakacaktır. | Open Subtitles | لو إستطعت تدريبه,سيترك (توثــلــث) وشأنه. |
| Adamları boğaz boyunca aktarmak Setauket'i savunmasız bırakacaktır. O hâlde korkuyorsunuz mu yani? | Open Subtitles | تحويل الرجال في جميع الأنحاء على نحوٍ عميق سيترك (سِيتاوكِيت) عُرضة للخطر |