| İşini bırakmakla ilgili bir sorunun varsa, bunu kocanla konuş. | Open Subtitles | و إن كانت لديكِ مشكلة بترك عملك ناقشيها مع زوجك |
| Karımı senin sorumluluğuna bırakmakla akıllıca davranmışım. | Open Subtitles | كنت حكيماً بترك زوجتي في عهدتك |
| Sigarayı bırakmakla mesgulum. | Open Subtitles | أنا منشغل بترك التدخين |
| Eğer burada bırakmakla Dünya'ya götürmek arasında kaldıysak burada bırakacağız. | Open Subtitles | إذا كان الاختيار بين ان نتركه هنا أو نتركه هناك بالاسفل سو نتركه هنا |
| Onu orada zombilere bırakmakla aynı şey değil mi bu? | Open Subtitles | أليس هذا وكأننا نتركه للسائرون |
| Stephanie takımı bırakmakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | - ستيفاني " تهدد بترك الفريق " |
| Çünkü Louis'i bırakmakla tehdit ediyordun. Saçmalık. | Open Subtitles | أنت من أعطاني تلك النصيحة من الأساس - (لأنّك هددت بترك (لويس - |
| bırakmakla tehdit etmem Chang'e eziyet etmeyi bırakması için yeterli olabilir. | Open Subtitles | -أو إتركيها ربما مجرد تهديدي بترك المسرحية سيجعله يعامل (تشانج) بشكل أفضل |
| Adolphe Menjou filmi bırakmakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | (أدولف مينجو) يهدد بترك الفيلم. |
| Jerry hep polisliği bırakmakla tehdit etti ama bırakmadı. | Open Subtitles | جيري" يتوعد دوما بترك السلك" |
| Eğer burada bırakmakla Dünya'ya götürmek arasında kaldıysak burada bırakacağız. | Open Subtitles | إن خُيرنا بين تركه يدخل وتركه ينزل... نتركه يدخل إلى المحطة |
| Aylakların yanında bırakmakla aynı şey değil mi bu? | Open Subtitles | أليس هذا وكأننا نتركه للـ"سائرون"؟ |