| İstiyorsan bağırabilirsin. Bunu kaldırabilirim. Hazırım. | Open Subtitles | تستطيع الصراخ إن كنت تريد ذلك أستطيع تحمل ذلك , أنا مستعدة |
| İstediğin kadar bağırabilirsin. Kimseler buraya inmez. | Open Subtitles | يمكنك الصراخ كيفما شئت لا أحد ابداً ينزل الى هنا |
| Tekrar bağırabilirsin. Hey. Sorun nedir? | Open Subtitles | مستعد ليتم الصراخ علي من جديد ما المشكلة؟ |
| Ve orada bağırabildiğin kadar bağırabilirsin. | Open Subtitles | .صمتاً و يمكن هناك أن تصرخ بصوت عالي كما تشاء |
| İstediğin kadar yüksek sesle bağırabilirsin. Neden? - Buna hakkım var çünkü! | Open Subtitles | حين تطلب منك أن تدفعي نعد للثلاثة، موافقة؟ ويمكنك أن تصرخي قدر ما تشائين. |
| İstersen bana yemekhaneye giderken bağırabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الصراخ بى ونحن فى طريقنا للكافيتريا لو تحب |
| Gidip biraz kahvaltı yapalım, ve bana istediğin kadar bağırabilirsin. | Open Subtitles | دعينا نذهب لنحضر الفطور و بإمكانك الصراخ في وجهي كما تريدين |
| Arabalı sinemalara bayılıyorum. Ekrana bağırabilirsin ve kimsenin umurunda olmaz. | Open Subtitles | انا احب افلام القيادة , تستطيع الصراخ عند الشاشة ولا احد يهتم |
| Ben söyleyene kadar ıkınmamalısın ama istediğin kadar bağırabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، الآن لا يمكنك أن تدفعي حتى أقول لكِ لكن يمكنك الصراخ |
| Tamam, bana daha sonra bağırabilirsin. | Open Subtitles | حسناً , يمكنك الصراخ علىّ لاحقاً لقد كنت فقط أحاول حمايتك |
| Bana bağırabilirsin, istersen çığlık da atabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك. يمكنك الصراخ في وجهي، يمكنك الصراخ إذا كنت ترغب في ذلك. |
| İstediğini söyleyip bütün gece bağırabilirsin ama yaptığım her şey senin çıkarın için. | Open Subtitles | يمكنك قول ماتريد، ويمكنك الصراخ طوال الليل، لكن، كلّ شيء أفعلهُ هناك هو لمصلحتك. |
| Bir şey olmaz. İstediğin kadar bağırabilirsin. | Open Subtitles | بالنهاية، يمكنك الصراخ إن أردت |
| İstediğin zaman bana bağırabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الصراخ علي باي وقت تريدين |
| Bana bağırabilirsin, çığlık atabilirsin defterdeki herkesi aramamı söyleyebilirsin ama bana bir iyilik yap ve sakın benim zekamı küçümseme! | Open Subtitles | يُمكنك الصـياح في وجهي، يُمكنك الصراخ في وجهي، يُمكنك أنْ تنعتني بكل الأوصاف الموجــــــــــــــــودة في الكتاب، ولكن أسدي لي معروفاً... |
| Ona şimdi bağırabilirsin. | Open Subtitles | انت تستطيع الصراخ عليه |
| Ona bağırabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ الصراخ عليها |
| Beysbol maçında istediğin her şeyi bağırabilirsin, ve mantıklı bir şey olması da gerekmiyor. | Open Subtitles | يمكنك أن تصرخ بأي شيء في مباراة البيسبول ولا يلزم أن يبدوا منطقيا |
| Şimdi bize bağırabilirsin. Hayır, sanırım bunu hak ettim. | Open Subtitles | تستطيع أن تصرخ علينا الآن لا، أظن أنني أستحق هذا الشيء |
| Daha yüksek sesle bağırabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تصرخي أعلى |
| İstersen bağırabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تصرخى إذا رغبتى فى ذلك |