| Sırf 'Çok yaşa Stalin' diye bağırdığım için mi hapsedildim? | Open Subtitles | أنني سجنت فقط لأنني صرخت يحيا ستالين وتحيا الثورة العالمية؟ |
| Tamam, dün sana bağırdığım için özür dilerim. Oldu mu şimdi? | Open Subtitles | حسناً، أنا آسفة لأني صرخت فيكِ أمس هل أنت راضية الآن؟ |
| O Hintli herif esnemek için kalktığında bağırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني صرخت عندما ذلك الرجل من الهند نهض ليتمدد |
| Senden daha çok bağırdığım için haklı mı oldum şimdi? | Open Subtitles | هل هذا يجعلني على حق إذا أصرخ أعلى منكِ؟ |
| Sen en iyi arkadaşımsın ve her zaman sana bağırdığım için de üzgünüm. | Open Subtitles | أنت صديقي المفضل وانا أعتذر لأنني كنت اصرخ عليك |
| Bu arada, sizlere bağırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | وانصِتوا، أنا آسفٌ على صراخي عليكم سابقاً. |
| Psikiyatrist, patronuma bağırdığım için ücretli izne çıkmam gerektiğini söylediğinde tekrar öfkelenmeye başladım. | Open Subtitles | عندما اخبرني الطبيب ان علي الغياب لأنني صرخت على رئيسي بدأت الغضب مرة اخرى |
| Psikiyatrist, patronuma bağırdığım için ücretli izne çıkmam gerektiğini söylediğinde tekrar öfkelenmeye başladım. | Open Subtitles | عندما اخبرني الطبيب ان علي الغياب لأنني صرخت على رئيسي بدأت الغضب مرة اخرى |
| Sana bağırdığım için üzgünüm Dan ama çocuklarla mücadele ediyordum. | Open Subtitles | أنا آسفة أني صرخت في وجهك يا دان و لكني كنت أكافح مع الأطفال |
| Düzelecek Riley. Sana bağırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | سنكون بخير , رايلي , أنا آسف لأنني صرخت عليك |
| bağırdığım için özür dilerim tatlım; seni sevdiğimi biliyorsun! | Open Subtitles | انا اسف اننى صرخت يا حبيبتى انتى تعلمى اننى احبك |
| Ah, anne, geçen gün bağırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | امي بشأن ذلك اليوم انا اسف لأني صرخت ماذا؟ |
| bağırdığım için kusura bakma ama bizi buradan çıkaramaz mısın? | Open Subtitles | أنظري ، أنا أسف لأنني صرخت ولكن هل تستطعين إخراجنا من هنا ؟ |
| Teşekkür ederim. Sana bu sabah öyle bağırdığım için çok üzgünüm. Kendimi çok kötü hissettim. | Open Subtitles | شكراً لك ، آسفة أنني صرخت فيك هذا الصباح ، لقد كنت أشعر بالذنب حيال هذا |
| Sana bağırdığım için özür dilerim. Öyle yapmamalıydım. | Open Subtitles | آسف لأنّي صرخت عليكِ، لم يكن عليّ القيام بذلك. |
| Sana bağırdığım için çok özür dilerim bebeğim! | Open Subtitles | انا متأسفة لاني صرخت عليك يا حلوي يا حبيبي الحلو |
| Senden daha çok bağırdığım için haklı mı oldum şimdi? | Open Subtitles | هل هذا يجعلني على حق إذا أصرخ أعلى منكِ؟ |
| Tamirciye bağırdığım kısmı doğru değil. | Open Subtitles | حسنا, انا لست مجنون بهذا الجزء عندما بدأت اصرخ فى الميكانيكي |
| Gibbs'e gitmen konusunda sana bağırdığım için özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | أتيت للاعتذار على صراخي في وجهك |
| Leslie, albino arkadaşına bağırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | ليزلي , متأسف لأنني صحت في صديقِك الأمهق |
| Sana bağırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أَنا آسفُ صَرختُ فيك. |
| bağırdığım için özür dilerim anne. Neden aramıştın? | Open Subtitles | اسفة للصراخ امي ، ماذا كان سبب اتصالك مرة اخرى |
| bağırdığım için özür dilerim ama bunları yaşamanı istemiyorum; çünkü seni seviyorum! | Open Subtitles | حسناً ، إنني آسفة لصراخي عليك ، لكنني لا أريد أن أرى حدوث ذلك ، لأنني أحبك |
| - Arabaya bağırdığım için özür dilerim. - Ne? | Open Subtitles | أسف لاني صرختُ في تلكَ السيارة ماذا؟ |
| bağırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا اسف لأنني قمتُ بالصياح |
| Sana bağırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر لأنّي نهرتك. |
| Bak sana öyle bağırdığım için özür dilerim ama neden hala buradasın? | Open Subtitles | النظرة، أنا يجب أن أعتذر للعض فيك في وقت سابق. لكن بأنك ما زلت هنا، بعد كلك كنت خلال؟ |