| Tekrardan baş başa kalmamız iyi oldu, çünkü seninle konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | انا سعيدة انه لدينا لحظة بمفردنا لاني اريد ان اتحدث معك |
| baş başa konuşabileceğimiz bir yere gidelim. Ben sonra gelirim. | Open Subtitles | . لنذهب لمكان نكون فيه وحدنا . سألاقيك هناك لاحقاً |
| Ve isteyeceğim en son şey, geçen sefer yaptığın gibi dairende baş başa kaldığımızda isteklerime karşı gelmen olur! | Open Subtitles | وأخر شىء أريده هو أن تفعلي الأشياء التي أطلبها منك عندما نكون لوحدنا في شقتك ليس مثل آخر مره |
| baş başa konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا أن نتحدث على إنفراد, في مكان ما؟ |
| Sizinle başka türlü baş başa kalamazdım. | Open Subtitles | هذه هى الطريقة الوحيدة لنتكلم على انفراد |
| Aslında Phoebe ile baş başa vakit geçirebiliriz diye umuyordum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا كُنْتُ أَتمنّى فويب وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَلْحقَ لوحده. |
| Eğer baş başa bir saniye, bulursak hemen uyuyoruz. | Open Subtitles | اذا حصلنا على ثانية بمفردنا عادة نذهب الى النوم |
| Böylece, ben ve Molly, kanepenin üzerinde, "Sixteen Candles"dan inanıImaz bir romantik sahne izler bir halde, baş başa kalakaldık. | Open Subtitles | وهكذا انتهي بي الحال انا و مولي بمفردنا علي الاريكه, نشاهد المشهد الرمانسي الرائع من الفيام سكستين كاندلز |
| Hayır, baş başa konuşmamızın çok daha iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | لا، أعتقدت أنه من الافضل أن نتحدث بمفردنا |
| Dün gece ilk kez o şekilde baş başa kaldık. | Open Subtitles | ليلة أمــس كــانت المــرة الأولــى التي نكون فيها وحدنا على هذا النحو |
| Konuşmamız gereken bir şey var. Şurada baş başa konuşabiliriz. | Open Subtitles | هناك اشياء علينا مناقشتها أدخلى هنا لنكون وحدنا |
| İşimiz biter bitmez Sandy onu alır, sonra da ikimiz baş başa kalırız. | Open Subtitles | ساندي ستأخذها عندما اعود و سنبقى نحن الاثنين وحدنا فقط |
| baş başa kalıp birbirimize yakınlaştığımız geceyi hatırladın mı? | Open Subtitles | أتذكر تلك الليلة التي كنا فيها لوحدنا وكنا نلاطف بعضنا قليلًا؟ |
| Bir gece baş başa kalmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد ليلة لوحدنا: لا قطط لا كلاب لا أزواج سابقين |
| Arkadaşımızla bir dakika baş başa kalabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تتركني للحظة على إنفراد مع صديقنا هذا؟ |
| - Bir kaç dakikalığına çocuklarla baş başa kalayım. | Open Subtitles | أظن عليّ مكالمة الرجلين على انفراد لبعض دقائق |
| Sonraki üç yıl kendisini tüm sosyal ilişkilerinden kopardı, çünkü üzüntüsüyle baş başa kalmak istedi. | Open Subtitles | لثلاث سنوات كان يخجل من اية تجمعات و من اية علاقات لأنه اراد ان يكون لوحده مع حزنه |
| Dikkatini dağıtacak, yanında olacak ve siz ikinizin tüm gece hiç baş başa kalmamanızı sağlayacak biri. | Open Subtitles | شخص ما يساعدكم على تشتيت الانتباه عنكم, تاكدي انكما لن تبقيا لوحدكم طوال الليل. |
| Hatta, bu romantik bir geziyi baş başa yapsanız daha da iyi olur. | Open Subtitles | إضافة إلى أنها ستكون نزهة رومانسية. عليكما أن تقوما بها لوحدكما. |
| Siz bu akşam baş başa yemek istemez misiniz? | Open Subtitles | حسناً، ربما يمكنكما تناول عشاء لذيذ وحدكما الليلة |
| Evet, burası doğru yer değil. baş başa olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | هذا ليس مكاناً مناسباً، أريد أن أتحدث معكِ على أنفراد |
| Çünkü büyükannemle baş başa kaldım ve ne demek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لأنني كنت لوحدي مع جدتي من قبل وأعرف كيف تتصرف |
| Leydi Marguerite, Kraliçe'yi ve Aramis'i baş başa yakaladınız. | Open Subtitles | "سيدة مارغريت", رأيتِ الملكة و"آراميس" سوياً بمفردهم. |
| Garrity'nin orada karımla baş başa olması fikri beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | أنا لا أحب فكرة غاريتي وحده مع زوجتي هناك |
| Bu cumhuriyetçi kadınlarla beni baş başa mı bırakacaksın? | Open Subtitles | بتركي وحدي مع كل اولئك النساء الجمهوريات؟ |
| Bea ile Jacs'in sorunlarını çözmek için baş başa kalmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | بي و جاكلين يجب ان يكونون لوحدهم لينهون مشاكلهم |