| Daha da önemlisi, erkekler başarıları için kendilerine pay biçerlerken, kadınlar dış faktörleri etken olarak görüyorlar. | TED | والأهم من ذلك، يعزي الرجال نجاحهم لأنفسهم، بينما تعزيه النساء الى عوامل خارجية. |
| başarıları önündeki engeller nedir [Bir Küresel Halkla İlişkiler Şirketi CEO'su] ve amaçlarına ulaşmalarında yardımcı olmamız için iletişimi nasıl kullanabiliriz. | Open Subtitles | ما هى الموارد التي لديهم. ما هي الموانع التي تعوق نجاحهم وكيف يمكننا استخدام الاتصالات |
| Buradaki insanlar bu tarz organizasyonel başarıları durdurmak için ellerinden geleni yaparlar çünkü onlar tarafından tehdit edilirler. | TED | هؤلاء الناس هناك سوف يفعلوا أي شيء بإمكانهم لإيقاف مثل هذا النوع من المنظمات الناجحة لأنها مهددين بهم |
| başarıları onların yerine konuşuyor zaten,... ..ama arada bir elde edilen başarılar süregelen bir kötü yönetimi affettirmeye yetmez. | Open Subtitles | هذه الإنجازات يستوحى منها مايتحدث عن نفسه ولكن النجاحات المتقطعة لايمكنها أن تعذرهم عن إستمرار سوء السلوك |
| Augustus'un başarıları neredeyse sayılamayacak kadar çoktur. | TED | كانت إنجازات أوغسطس أكثر من أن نستطيع ذِكرها. |
| Bilimin fikirleri, başarıları, sonuçları dört bir yanımızdadır. | Open Subtitles | إن أفكاره وإنجازاته ونتائجه منتشرة حولنا |
| Ama başarıları için büyük bir karşılık vermeleri gerekti. | Open Subtitles | لكنهم كانوا على وشك أن يدفعوا ثمن نجاحهم غالياً |
| başarıları bu akşam özel bir davetle kutlanacak. | Open Subtitles | نجاحهم سيتم الاحتفال به الليلة في حدث حصري |
| Ama ironik bir şekilde bu başarıları ve şiddetli aydın merakları bir ahlak kriziyle sonuçlanacak ve bunun hayatı anlamamıza ilişkin macerada çok büyük etkileri olacaktı. | Open Subtitles | و للسخرية.كان نجاحهم و فضولهم العقلاني سبباً وراء أزمة أخلاقية ستكون مؤثرة إلي حد بعيد علي مهمتنا لفهم الحياة |
| başarıları tüm topluluğun yararına olacak. | Open Subtitles | نجاحهم سوف يُفيد المجموعة كلها. |
| En son başarıları İslami Savaşçılar'ın kullandığı banka hesaplarını dondurmak oldu. | Open Subtitles | محاولتهم الأخيرة الناجحة تمثلت في تجميد مجموعة من الحسابات البنكية مستعملة من طرف جبهة المغيرون الجهادية |
| Uzun metrajlı müzikal, Scratchtasia, en gurur verici başarıları arasındadır. | Open Subtitles | من بين منتجاته الناجحة كان هناك الفيلم الموسيقي (سكراتش تشيا) |
| Bence bazı başarıları var. Buffy the Vampire Slayer popülerdi. | Open Subtitles | حسناً,اظن انه لديه بعض الأعمال الناجحة (بافي) قاتلة مصاصي الدماء كان مشهوراً |
| Bir erkeğin büyük hayalleri ve ardından gelen büyük başarıları olmalı. | Open Subtitles | يتوجب على الرجل أن يحلم كبيرا ويطمح وراء الإنجازات العظيمة |
| Bu aile başarıları takdir etmede en iyi değildir. | Open Subtitles | هذه العائلة ليست جيدة في إدراك الإنجازات |
| Tarihin başlangıcından bu yana insanoğlunun karşı konulmaz merakı kültür ve uygarlık alanında büyük başarıları da beraberinde getirdi. | Open Subtitles | منذ بداية التاريخ ... الروح القوية للرجل صنعت الإنجازات العظيمة في الثقافة والحضارة |
| Frida Kahlo, Audre Lorde, Toussaint Louverture, Madam C.J. Walker gibi insanların başarıları bilinen gerçekler olmalı. | TED | إنجازات الأشخاص مثل فريدا كاهلو، وأودري لورد، وتوسان لوفرتور، والسيدة سارة ووكر هذا يجب أن يكون شائع جداً. |
| Şimdi bu yasalar çok güvenilir olduklarından, teknolojik başarıları da olanaklı kılıyor. | Open Subtitles | الآن, هذه القوانين, و لأنها موثوقة للغاية تخول إنجازات إنجازات تكنولوجية لا تصدق |
| Hatta insanlığın en efsanevi başarıları en karanlık dönemlerimizde ortaya çıktı. | Open Subtitles | في الواقع أن أكثر إنجازات الإنسان الإسطورية خرجت من أشد أوقاتنا ظُلمةً. |
| Bilimin fikirleri, başarıları, sonuçları dört bir yanımızdadır. | Open Subtitles | إن أفكاره وإنجازاته ونتائجه منتشرة حولنا |
| Bilimin fikirleri, başarıları, sonuçları dört bir yanımızdadır. | Open Subtitles | إن أفكاره وإنجازاته ونتائجه منتشرة حولنا |
| Bilimin fikirleri, başarıları, sonuçları dört bir yanımızdadır. | Open Subtitles | إن أفكاره وإنجازاته ونتائجه منتشرة حولنا |