| Bir Güney Amerika devekuşu olan rhea bölgesine çekmeyi başardığı gruptan bir tanesiyle çiftleşiyor. | Open Subtitles | إنه الرّيا، نعامة أمريكية جنوبية، ويتزاوج مع واحدة من المجموعة التي تمكن من اجتذابها لأرضه. |
| - Bilgi sağlayan elemanımın zulaya bırakmayı başardığı telefon. | Open Subtitles | ـ ما هذا ؟ ـ إنه هاتف تمكن مصدري من إيصاله إلى نقطة لقاءنا |
| Peter'in yapmayı başardığı şeyin bir bedeli var. | Open Subtitles | ما تمكن "بيتر" من فعله لا يأتي بدون عواقب |
| Bu amacımız doğrultusunda başardığı en büyük şeydi. | Open Subtitles | وهذا أعظم شيء حققه مطلقًا لهدف أسمى. |
| Kensei'nin başardığı her şey... | Open Subtitles | . . (كل شئ حققه (تاكيزو كينساي |
| Brody'nin bugün başardığı şeyden sonra bile mi? | Open Subtitles | حتى بعد ما تمكن برودي القيام به اليوم؟ |
| başardığı için çok şanslı... Bayan Hadoulaina nasıl söyledi? İngiltere... tam olarak ne söyledi? | Open Subtitles | من حسن الحظ انه تمكن من ذلك القبطان (سافاس) انا زوج ابنتك الاخر، (سبيروس) |