| Söyle yoksa seni başka bir şeyle suçlarlar. | Open Subtitles | أخبرهم أو سوف يتهموك بشيء أخر |
| Zihnini başka bir şeyle doldurman gerek. | Open Subtitles | عليك أن تشغل عقلك بشيء أخر |
| Siz onun başka bir şeyle değiştirilmiş olabileceğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تظن أن أحدهم قد أخذه و قام بتبديله بشئ آخر ؟ |
| Bu başka bir şeyle ilgiliydi. Kitapla ilgisi yok. | Open Subtitles | يرتبط هذا بشئ آخر ليس له علاقة بالكتاب |
| Ama benim geçim kaynağımdan başka bir şeyle sevişmen lazım. | Open Subtitles | لكن تحتاجين أن تعبثي بشيء آخر غير مصدر رزقي. |
| Bu başka bir şeyle alakalı. | Open Subtitles | بلّ بشأن شيءً آخر. |
| Bazen zihnin bir trajediyle başa çıkmasının tek yolu onu hafızadan tamamen silmektir... ve nadir durumlarda da, yerini başka bir şeyle doldurur.Bu durumda, bir şeyler... | Open Subtitles | في بعض الأحيان الطريقة الوحيدة للعقل للتغلب على المأساة هي بمحوها بالكامل وفي بعض الأحيان يداخلها مع أشياء أخرى وفي هذه الحالة هذا ما حدث |
| Eşin, başka bir şeyle değiştirmek zorunda olduklarını söyleyecek. | Open Subtitles | بديلك سيقول أنهم اضطروا للعمل على شيء آخر |
| Düşündüğüm ve umduğum gibi biriysen başka bir şeyle haklarsın onu. | Open Subtitles | إن كنت الرجل الذي أعتقد أنك عليه وآمل أنك عليه ستنال منه بتهمة أخرى |
| Bu başka bir şeyle ilgili. | Open Subtitles | إنه يتعلق بأمر اخر |
| - Güzel. - Çünkü başka bir şeyle meşgulüm. | Open Subtitles | لأنّي مشغولٌ بشيءٍ آخر |
| - başka bir şeyle avut beni. | Open Subtitles | اصرفي انتباهي بشئ آخر |
| Kafanı başka bir şeyle meşgul etmek için. | Open Subtitles | لأشغل بالك بشئ آخر |
| En azından kendimden başka bir şeyle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | على الأقل أن فخورة بشيء آخر غير نفسي. |
| Bu... bu başka bir şeyle ilgili. | Open Subtitles | هذا ... هذا يخصّ شيءً آخر |
| Bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırmak gibi. | Open Subtitles | عندما تقوم بمقارنة شئ مع أشياء أخرى |
| Bundan sonra, misillemeyi durdurmaya çalışmaktan Fazlasının gerekeceğini bilir, ama başka bir şeyle ilgileniyor. | Open Subtitles | إنه أذكى من محاولة إيقاف رد انتقام بعد ما حدث لكنه يعمل على شيء آخر |
| Galiba Axe'ı başka bir şeyle haklayacağım. | Open Subtitles | أظن أنني سأنال من (أكس) بتهمة أخرى |
| Bu başka bir şeyle ilgili. | Open Subtitles | إنه يتعلق بأمر اخر |
| - Güzel. - Çünkü başka bir şeyle meşgulüm. | Open Subtitles | لأنّي مشغولٌ بشيءٍ آخر |