| Dinlendim. Yiyip, uyumaktan başka yapacak iş yoktu. | Open Subtitles | .كانت فترة راحة على أي حال لا شيء لفعله سوى الشراب والنوم |
| -Sanırım şeyden başka yapacak bir şey kalmadı... -Öpüşmek? | Open Subtitles | أعتقد أنه لم يتبق شيءٌ لفعله سوى.. |
| Keyfini çıkarmaktan başka yapacak bir şey yoktu. | Open Subtitles | "ولم يكن هناك شيء لفعله سوى الإستمتاع به" |
| Buraya gelip bilgisayarı kurcalayıp bozmaktan başka yapacak işin yok mu senin? | Open Subtitles | ألا تجد شيئا آخر تفعله سوى المجئ هنا و العبث فى الجهاز اللعين ماذا تفعل هنا يا راعى البقر ؟ |
| Hayatında başka yapacak bir şey olmadığı için terapist olmuş şu kızlardan biri olduğunu anlayabilirsin sanki bir sabah uyanmış ve... | Open Subtitles | واحدة من هؤلاء البنات تستطيع القول أنها أصبحت طبيبة نفسية لأنها لم تعرف أي شيء آخر تفعله بحياتها |
| Öyle yapıyorum çünkü başka yapacak hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أفعل ذلك لأنه لا يوجد شيء آخر لأفعله. |
| başka yapacak bir şey bulamadım. | Open Subtitles | لم أجد شيء آخر لأفعله. |
| Bana etrafı göstermekten başka yapacak işlerin varsa, onları yap. | Open Subtitles | إسمع (تشيستن) إذا كان لديك أي شيء آخر تفعله ; ففعله |
| İşten başka yapacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | لا شيء آخر تفعله سوى العمل |