| - Kafayı yemişsin. Kaçarsak Başkan Jin hemen anlar. | Open Subtitles | ،إنك مجنون، إذا فعلنا هذا .سيعلم الرئيس جين فورًا |
| Defteri Başkan Jin yakalandıktan sonra vereceğim. Sana mesaj göndereceğim. | Open Subtitles | بعد أن أسلم الدفتر ويُعتقل الرئيس جين .سأرسل لك رسالة نصية فورًا |
| Başkan Jin'i sırtından bıçaklamışken sana güvenmemi mi bekliyorsun? | Open Subtitles | لقد طعنتَ الرئيس جين في ظهره، وتتوقع مني أن أثق بك؟ |
| Başkan Jin'i yakalamak için beni bırakan sendin. | Open Subtitles | أنتَ من تركني .لكي تذهب وتقبض على الرئيس جين |
| Bir ay mühletim olduğunu bana söyleyen sendin, Başkan Jin! | Open Subtitles | شخصٌ أخبرني بأن لديّ شهر واحد بلا مشاكل. لقد كانت أنت، أيها الرئيس جين. |
| Başkan Jin'in önüne atacağımız yem bu demek. | Open Subtitles | هذا هُو الطُعم الذي ألقيناه إلى الرئيس جين. |
| Başkan Jin gibi bir adamı yakalamak için onun dengi birine sahip olmalısındır. | Open Subtitles | إذا أردت القبض على مُحتال ،مثل الرئيس جين فيجب أن يدخل الساحة مُنافس قوي مثله. |
| Bildiğin üzere, Başkan Jin kurnaz tilkinin tekidir. | Open Subtitles | بالمُناسبة، .الرئيس جين ثعلب ماكر هل أنتَ خائف؟ |
| Başkan Jin'in karşısına baş ağrıtıcı birisi çıktı. | Open Subtitles | ،بجانب الرئيس جين .ظهرَ شخصٌ ما تسبّب بصُداع |
| Bunlar Başkan Jin'in yurtdışı hesapları, değil mi? | Open Subtitles | هذه حسابات الرئيس جين في الخارج، صحيح؟ |
| O halde Başkan Jin'in bilgisayarına bir virüs yerleştir. | Open Subtitles | "إذًا ضع فايروس "حصان طروادة .في حاسوب الرئيس جين |
| Başkan Jin'in hesap defterini bana ver. | Open Subtitles | أعطيني دفتر الحسابات الرئيس جين. |
| Başkan Jin böyledir. | Open Subtitles | هذه طبيعة الرئيس جين. |
| Başkan Jin'in tahvilleri elimizde. | Open Subtitles | سندات الرئيس جين بيدنا. |
| Başkan Jin'in parası hesapta. | Open Subtitles | أموال الرئيس جين في الحساب. |