| Başkan Vekili olacaksın madem, o şekilde davran. | Open Subtitles | إن كنتِ ستصبحين نائبة الرئيس فتصرفي كواحدة |
| Başkan Vekili neredeyse gelir, bu yüzden elimizi çabuk tutalım. | Open Subtitles | حان موعد قدوم نائبة الرئيس فالنسرع |
| Madam Shin ile Başkan Vekili Hong Tae Ra konuşurken kulak misafiri oldum. | Open Subtitles | ( لقد سمعت حديث السيدة ( شين ) مع نائبة الرئيس ( هونغ تاى را |
| Kanıt istiyorsan, belediye Başkan Vekili ile birlikteydim. | Open Subtitles | مع نائب رئيس البلدية.. إذا أحتجت إثباتاً |
| Charlie Carazzo, Atlantic Auto'da ikinci el satış yapan Başkan Vekili. | Open Subtitles | شارلي كارازو نائب رئيس المبيعات في اتلانتك اوتو |
| O Başkan Vekili, bende bir senatör yardımcısını tutukladım. | Open Subtitles | إنه مدير العمليات وأوقفت للتو مساعد سيناتور |
| Sizi tekrar görmek çok güzel Belediye Başkan Vekili Alvarez. | Open Subtitles | من الجميل رؤيتك مرة اخرى يا نائبة العمدة آلفاريس |
| Selam, ben Rene Ramirez. - Belediye Başkan Vekili için çalışıyorum, bu da asistanım. | Open Subtitles | مرحبًا، اسمي (ريني راميرز)، أعمل لدى نائب العمدة وهذا مساعدي. |
| Soğuk Savaş sona erdi Sayın Başkan Vekili. | Open Subtitles | انتهت الحرب الباردة فخامة الرئيسة بالنيابة |
| Başkan Vekili olduğunda sana güvenmedim. | Open Subtitles | ،عندما كنت رئيساً بالنيابة لم أثق بك ثقة كاملة |
| Başkan Vekili Hong Tae Ra boşanacak. | Open Subtitles | نائبة الرئيس ( هونغ تاى را ) سوف تحصل على الطلاق |
| Ooh, Gary. Başkan Vekili seni kapıyla sürtük gibi tokatladı mı? | Open Subtitles | غاري، هل قامت نائبة الرئيس |
| Başkan Vekili Hanım. | Open Subtitles | السيدة نائبة الرئيس. |
| Başkan Vekili Hong Tae Ra? | Open Subtitles | نائبة الرئيس ( هونغ تاي را ) ؟ |
| Moriarty, bu insanlık dışı araştırmaların Başkan Vekili değildi. | Open Subtitles | موريارتي لم تكن نائب رئيس الموارد الغير انسانية هي لم تمليء وظيفة فى الشركة |
| Uzakdoğu Bölümü Başkan Vekili. Vay be. | Open Subtitles | نائب رئيس إدارة الشرق الأقصى تخيلى |
| Clay Davis, Royce'un kampanya Başkan Vekili, ve şehir yasama kurulundaki iki numaralı adam. | Open Subtitles | كلاي دايفيس) هو نائب) (رئيس حملة (رويس والرجل ثاني ضمن التكتل التشريعي البلدي |
| Sizi tekrar görmek çok güzel Belediye Başkan Vekili Alvarez. | Open Subtitles | من الجميل رؤيتك مرة اخرى يا نائبة العمدة آلفاريس |
| Sıradaki illüzyonum için Başkan Vekili Harrison Kane'i sahneye davet ediyorum. | Open Subtitles | لخدعة التالية أود أن أدعو للمسرح نائب العمدة (هاريسون كين) |
| Tebrikler Sayın Başkan Vekili. | Open Subtitles | تهانينا يا فخامة الرئيسة بالنيابة |
| İtirazı olan yoksa Raymond Jarvis'in, Başkan Vekili olarak atanması oylamasına geçiyorum. | Open Subtitles | إن لم يكن ثمّة اعتراضٌ، فسأشرع بالتصويت لتعيين (رايموند جارفيس) رئيساً بالنيابة |