| Amerika'daki Kalp Derneği ile birlikte, çocuk obezitesi girişimini başlattık. | TED | لقد بدأنا بمبادرة سُمنة الأطفال مع جمعية القلب في أمريكا. |
| Twitter'da araştırmayla alay eden bir etiket başlattık. Dünya çapında manşet haber oldu. | TED | لقد بدأنا وسما على التويتر نسخر من هذه الدراسة، وتحولت إلى عناوين بارزة حول العالم. |
| Öncelikle, nükleer çağı 1945'de başlattık. | TED | بادئ ذي بدء، لقد بدأنا العصر النووي عام 1945. |
| Bundan sonra başka bir kampanya başlattık zeminlerdeki harf sahneleri ile. | TED | بعد ذلك، أطلقنا حملة أخرى فيها مشاهد الأحرف موضوعة على الأرض |
| Bu sebeple bu hafta IKEA'da kadınlar için açık iletişim ağı başlattık ve değişime önderlik etmek için ne gerekliyse yapacağız. | TED | لذا أطلقنا الشبكة المفتوحة للنساء هذا الأسبوع في إيكيا، وسوف نقوم بكل ما يتطلبه الأمر لقيادة التغيير. |
| Tamam, savaşı biz afganlar kendi kendimize başlattık | Open Subtitles | اجل ، نحن الافغان من بدأناها فيما بيننا |
| İnsanlık için Mimari projesini 700 dolar ve bir web sayfası ile başlattık. | TED | لقد بدأنا "الهندسة المعمارية من أجل الإنسانية" ب 700 دولار وموقع على الإنترنت. |
| Bu bölgedeki ilk sıtma tedavisi programını başlattık. | TED | لقد بدأنا أول برنامج لعلاج الملاريا يتم هناك على الإطلاق. |
| Peki,Polis Akademisi'nde acil bir eğitim programı başlattık... ama sizin bu iş için uygun olduğunuza emin değilim. | Open Subtitles | لقد بدأنا برنامج طارئ للتدريب في أكاديمية الشرطة لكن أنا لست متأكداً أنكم مناسبين للعمل |
| Evet, işi evin arkasından başlattık. | Open Subtitles | لقد بدأنا العمل على الجزء الخلفي من المنزل |
| SS bir darbe peşinde, ayaklanmayı bastırmak için ve Hitler'in Almanya'sını kurtarmak için Valkür'ü başlattık. | Open Subtitles | البوليس النازي يخطط لإنقلاب لقد بدأنا عملية فالكري لسحق التمرد , و حِفْظ المانيا الهتلرية |
| Bunu birlikte başlattık ve birlikte bitireceğiz mutlu bir aile gibi. Anladın? | Open Subtitles | لقد بدأنا ذلك وسننهيه مثل عائلة كبيرة حقيرة سعيدة أتفهمين ذلك؟ |
| Dün gece bir şey başlattık. Farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | لقد بدأنا شيئًا بليلة الأمس، وأنت تدرك هذا، صحيح؟ |
| Sayılar? Işıkların yandığı evi bulmak için oraya gittiğimizde biz başlattık bunu. | Open Subtitles | لقد بدأنا عندما ذهبنا لنكتشف المنزل والأضواء |
| 2014 yılında, sadece bir şey için büyük bir proje başlattık: keşfet ve koru. | TED | لذا، في أواخر عام 2014، أطلقنا مشروعًا طموحًا لفعل ذلك بالضبط: ألا وهو الاكتشاف والحماية. |
| Geçen yıl, ulusal ölçekte dünyanın ilk otomatik dağıtım sistemini başlattık. | TED | في العام الماضي، أطلقنا أول نظام تسليم آلي في العالم والذي يعمل على نطاق وطني |
| Bu senenin başında, burada Brezilya'da kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Imazon'dan arkadaşlarımızla ilk ulusaltı Sosyal İlerleme Endeksi'ni başlattık. | TED | مؤخرًا هذا العام، مع اصدقائنا من منظمة الأمازون الغير ربحية هنا في البرازيل، أطلقنا أول مؤشر للنمو الاجتماعي غير حكومي. |
| Böylece Crisis Text Line'ı (Kriz Mesajlaşma Hattı), kurduk. Sessizce. Chicago ve El Paso'da, her birinde birkaç bin insanla başlattık. | TED | لكتابة رسائلهم وبالفعل أطلقنا خط الأزمة، بهدوء شديد، في شيكاغو وأل باسو -- فقط آلاف من الأشخاص في كل سوق. |
| - Biz başlattık. | Open Subtitles | -ونحن بدأناها |
| Bununla ilgili bir bülten yayınladık ve şehir çapında bir arama başlattık. | Open Subtitles | وضعنا منشورات وبدأنا بالبحث على مستوى المدينة. |
| Dünyanın en büyük yasadışı sanat sergisini başlattık. | TED | لقد اطلقنا اكبر معرض غير شرعي على الاطلاق. |
| Yaşı büyük kızlar için mesleki programlar başlattık ki daha genç olanlar okula gelmeyi bırakmasın. | TED | بدأنا برنامج المهارات المهنية للأطفال الذين هم أكبر سنا لكي لا يتم توقيف الأصغر من الذهاب للمدرسة |
| Konut yapımında olduğu gibi, bunun için çözüm bulmakta toplumu dâhil etmek zorundaydık ve katılımcı bir tasarım süreci başlattık. | TED | وكما فعلنا في عملية الإسكان، كان علينا إشراك الأهالي في عملية البحث عن حلّ لهذا. حيث بدأنا عملية تخطيط تشاركية. |