| Tehditlere başvurmak istemem, Bay Harley. | Open Subtitles | أنا لا أريد اللجوء للتهديدات ، سيد هارلي. | 
| Bu durumun devamı halinde yasal işlemlere. başvurmak zorunda kalabilirim. | Open Subtitles | قد أكـون مُجبرة إلى اللجوء إلى الإجــراء القضائي | 
| Yani, etkin liderlik düşünceniz şantaja başvurmak mı oluyor? | Open Subtitles | اذاً هل اللجوء للإبتزاز هو فكرتك عن القيادة المؤثرة؟ | 
| Hayvani dürtülerimize başvurmak yerine medeni insanlar gibi bunu halledip devam- | Open Subtitles | دعنا لا نلجأ إلى غرائزنا الدنيئة، ونتاقش هذا مثل الرجال المتحضرين،وننتقل.. | 
| İyi insanlardır ama bazen medeni olmayan yollara başvurmak zorunda kalıyoruz. | Open Subtitles | لكن في بعض الأحيان علينا أن نلجأ إلى أقل الوسائل تحضراً | 
| Kız arkadaş anlaşmasına başvurmak istiyorum Howard. | Open Subtitles | (أريد أن ألجأ إلى "اتفاق العشيقة"يا (هاوارد | 
| Halkımızın çoğu gibi şiddete başvurmak zorunda kalmışsınız. | Open Subtitles | كحال الكثيرين في مجتمعنا. اُضطروا للجوء إلى التكتيكات العنيفة. | 
| Şiddete başvurmak istemiyordum ama limitime ulaşmak üzereyim. | Open Subtitles | لننته من الأمر أيها الأحمق لم أكن أرغب في اللجوء إلى العنف لكني أشعر أننى بدأت أفقد شعورى | 
| Kendi ülkemi gördüm ve sizinkini de zorla kazanılmış sivil hakların ihlal edilmesi, ihzar emrinin askıya alınması işkenceye başvurmak, mahkeme dışı ölümler ve tüm vatandaşların gözetlenmesine göz yumulması. | Open Subtitles | رأيت بلادي وبلادكم تنتزعان حقوقا مدنية صعبة المنال تعليق المثول أمام القضاء اللجوء إلى التعذيب الإعدام بغير محاكمة | 
| İsimlerimizin çekeceği ilgiyi göz önüne alırsak, yapabileceğimiz en iyi şey yasalara başvurmak. | Open Subtitles | لحمايته، أسمائنا سوف تجلب له كثير من الإنتباه وسنحتاج اللجوء إلى القانون ... | 
| Sana önemli olduğunu söylemiştim ama reddettin ben de diğer önlemlere başvurmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | أكان أنت ؟ أخبرتك أنه كان أمراً هاماً ، لكنكِ رفضتِ لذا اضطررنا إلى اللجوء لتدابير أخرى | 
| Eski görüntülere başvurmak zorunda kaldığınızda, bunun anlamı yeni bir şeye sahip olmadığınızdır. | Open Subtitles | حين تضطرين إلى اللجوء لصور قديمة، يعني أنّك لا تستطيعين الحصول على أي شيء جديد. | 
| Şiddet ve zorlamaya başvurmak üzereyiz. | Open Subtitles | لقد كنا على وشك اللجوء للعنف والقسوة | 
| Onu korumak için, adlarımızın çekeceği dikkati göz önüne alırsak hukuka başvurmak durumunda kalacağız. | Open Subtitles | لحمايته، أسمائنا سوف تجلب له كثير من الإنتباه وسنحتاج اللجوء إلى القانون ... وفي تلك اللحظة، ما يريده القانون | 
| Evet? Onlar bizim sular girerken Biz engelleme başvurmak gerekir Fakat böyle manevralar olası bir pusu bizi maruz kalmaktadır. | Open Subtitles | نعم؟ سوف نلجأ إلى المنعْ عندما يدخلون إلى مِياهُنا، ولكن هذه المُناورات تكشف لنا عن وجود كمينٍ مُمكن. | 
| Yani yapmamız gereken, doğa anaya sırt çevirerek yaptığımız hatayı görmek ve çözüm için yine ona başvurmak. | Open Subtitles | فما علينا فعله هو ينبغي أن ندرك الخطأ في طرائقنا، ألا وهو إدارة ظهورنا للطبيعة الأم، وعلينا أن نلجأ إليها مِن أجل الحل. | 
| Buna başvurmak zorunda kalmak istemezdim. | Open Subtitles | لم أرد أن ألجأ إل هذا | 
| Peki Bart buna başvurmak istemezdim ama bu resim geçen hafta Springfield İlköğretim Okulu duvarında bulundu. | Open Subtitles | K لكننى لا أريد أن ألحق الأذى بمس! حسنا يا (بارت)، لم أكن أريد أن ألجأ إلى ذلك لكن.. هذة الرسمة قد وجدت على أحد حوائط مدرسة (سبرينجفيلد) الإعدادية الأسبوع السابق! | 
| Siz de hileye başvurmak zorunda kaldınız. | Open Subtitles | إذاً فقد اضطررت للجوء إلى الغش |