| Bu günden itibaren babanın tek şansı benim. Siz neden bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | . انا الفرصة الوحيدة لدى والدك ما الذى تتحدث عنه ؟ |
| Çünkü okuldaki çocuklardan bahediyorsunuz, sağlıktan bahsediyorsunuz, kalabalıklaşan altyapıdan bahsediyorsunuz. | TED | لأنك تتحدث عن أطفال بالمدرسة، تتحدث عن الصحة، تتحدّث عن البنية التحتية المكتظة |
| Hayır, terapiden bahsediyorsunuz. Öneminin farkında değilsiniz! | Open Subtitles | لا انتى تتحدثين عن العلاج ولا تدركى اهمية ذلك |
| --- Peter Gariel: Bu gün. June Cohen: Bu gün. İlk defa bahsediyorsunuz. | TED | جون:اليوم. هل هذه أول مرة تتحدثون عن هذا الأمر. |
| Sanırım çoğunlukla 'kır kurdu' diye bilinen şu çakalların ulumasından bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | أعتقد أنك تقصد نباح كلب الغابة والمشهور هنا بإسم الذئب الشمالى |
| Ondan bahsediyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | هذا هو الذي كنتما تتحدثان عنه أليس كذلك؟ |
| - Toplu katliamdan bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تتحدث عن جرائم قتل جماعية أيها الجنرال , وليس عن الحرب |
| - Toplu katliamdan bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تتحدث عن جرائم قتل جماعية أيها الجنرال , وليس عن الحرب |
| Barış ve silahsızlanmadan bahsediyorsunuz Burda ise insanların kökünü kazıyorsunuz | Open Subtitles | تتحدث للعالم عن السلام .. وتذبح الناس هنا |
| P*z*v*nklerden, uyuşturucu satıcılarından, her türlü pislikten bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | انت تتحدث عن القوادين وتجار المخدرات وكل هذا الهراء؟ |
| Buraya ilk geldiğim günden mi bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | تتحدثين عن الموجودة عندما أتيت هنا لأول مرة؟ |
| Bütün Goa'uld liderliğini yok etmekten mi bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | أنت تتحدثين عن ضرب كامل قيادة الجواؤلد مرة واحدة |
| Şimdi, bana neden bahsediyorsunuz, bayan? | Open Subtitles | الآن, ما الغرض الذي تتحدثين عنه يا سيدتي؟ |
| Siz devamlı, aileden, sevgiden bahsediyorsunuz, ve güzel zaman geçirmekten. | Open Subtitles | أعني، أنّكم دائما تتحدثون حول العائلة والحب وقضاء الأوقات الجميلة ، حول بعضكم |
| Seni işe getirirken neden bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | ما هي الأشياء التي تتحدثون عنها عندما يقلك إلى العمل؟ |
| Artık FBI ile çalışmıyoruz. Sizse ortağımdan bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | لم نعدّ على عقد خدمة المباحث الفدرالية، و أنتَ تقصد شريكي ، و ليس رئيسي. |
| Birbirinizi kabullenme yetersizliğinizden bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما في الحقيقة تتحدثان عن عدم قدرتكما لتقبل بعضكما الآخر |
| Photoplay Dergisi'ndeki şu fotoğraftan bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تشير إلى صورتي التي نشرت في مجلة فوتوبلاي |
| Telefon konuşmalarını dinledim, kokainden bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | كنت أتصنت على مكالماتكم الهاتفية سمعتِك تتكلمين عن الكوكائين |
| Adaletten bahsediyorsunuz, ama yardımınıza en çok muhtaç olanlara karşı zalimsiniz. | Open Subtitles | انت تتكلم عن العدالة بينما تقسو علي من هم في امس الحاجة لعونك |
| Bakın pardon ama.Danstan fizik projesiymiş gibi bahsediyorsunuz | Open Subtitles | أنتم جميعا تتكلمون عن الرقص كأنه علم الصواريخ أو شئ كهذا أنه فقط لمده أسبوعين حتي يتحسن أندرو |
| Şimdi de iblislerden, cadılardan bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | الآن أنت تَتحدّثُ عن الشياطينِ و الساحرات؟ |
| - Siz neden bahsediyorsunuz? - Mac, Sweet Dee ve ben Penn'de psikoloji aldık. Lütfen otur ve bırak da yetişkinler konuşsun. | Open Subtitles | وثانياً, أول خطوة هي المعرفة لذا سأكتب هذا مالذي تتكلمان عنه بحق الجحيم ؟ |
| Adrian Chase'ten mi bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | تشيرين الى ادريان تشيس؟ |
| - Neden bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | ما الذي تتحدّثين عنه؟ |
| Neden bahsediyorsunuz, Deli Gözler de nedir? | Open Subtitles | ماذا تقصدون بـ "العيون المجنونة"؟ |