| Bana hayvanat bahçesindeki vahşi bir canavar gibi mi bakarlardı yani? | Open Subtitles | هل سيحدقون بي كحيوان بري في حديقة الحيوان؟ |
| Yoksa sadece memelerimize bakarlardı. | Open Subtitles | وإلا سيحدقون في صدورنا فقط |
| İnsanlar bize teşekkür ederdi, sonra bize bakarlardı. | Open Subtitles | والناس تود أن تشكرنا , ثم , تعرف يحدقون بنا |
| Ne zaman karşılaşsak öylece bize bakarlardı. | Open Subtitles | ..كل مرة نراهم, كانو فقط يحدقون بأنظارهم إلينا |
| Bütün gün kanepede oturduklarını görürdüm. Öylece Hollywood saçmalıklarına bakarlardı. | Open Subtitles | {\b1\pos(185,220)} أراهم يجلسون على الأريكة طوال اليوم يحدقون إلى برنامج "هراء (هوليوود)" |
| Çocuklar eskiden dik dik bakarlardı... | Open Subtitles | اطفال اخرين يحدقون |