| bana kahvaltı hazırlamana önceden izin vermem gerekiyormuş. | Open Subtitles | كان يجب أن أتركك تطبخ لي الفطور منذ زمن طويل |
| Bence sen beni güldüren, bana kahvaltı hazırlayan kendimi iyi hissettiren ve karışık olmayan birisin. | Open Subtitles | اظنك الرجل الذي يضحكني الذي يعد لي الفطور والذي يجعلني اشعر بتحسن والذي ليس شخصا معقدا |
| Seni feci uçuracağım ve sonrasında bana kahvaltı hazırlayacaksın, bebek. | Open Subtitles | سأهزمك شرّ هزيمة وستقومين بإعداد الفطور لي ياحبيبتي |
| Ama olay bu değil. bana kahvaltı hazırladı. | Open Subtitles | لكن المهمّ أنّها أعدّت الفطور لي طوعاً |
| Bundan komisyon almayacağım ama bana kahvaltı ısmarlayabilirsin. | Open Subtitles | لن أأخذ عمولة عن ذلك ولكن يمكنك ان تطلبي لي الإفطار |
| Ve, bana kahvaltı getirirken gözleri parlıyordu. | Open Subtitles | و ، وقال انه جعل لي الإفطار مع نجوم في عينيه. |
| Birisi bana kahvaltı hazırladı. Birisi çocuklarımın kahvaltısını hazırladı. | Open Subtitles | احدهم صنع لي الفطور احدهم صنع لأطفالي الفطور |
| Kimse bana kahvaltı hazırlayayım bile demiyor. | Open Subtitles | لم يعرض علي أحداً أبداً أن يعد لي الفطور |
| Benim işe gitmem gerek, senin de New York'a. bana kahvaltı hazırladığın için teşekkürler. Çeviri: scorpevil | Open Subtitles | عليَ ان اذهب للعمل وانتي عليكِ ان تذهبي لنيويورك شُكرا لأعدادك لي الفطور ما هو المال؟ |
| - Açıkçası kendisi masanın altında. - Kimse bana kahvaltı hazırlamasın. | Open Subtitles | في الواقع ، إنه أسفل الطاولة - لا تُعدوا لي الفطور - |
| Daha önce bana kahvaltı hazırlayan bir adam hiç olmadı. | Open Subtitles | لم أحظ برجل يعد لي الفطور من قبل. |
| Kahretsin! bana kahvaltı hazırlıyordu! | Open Subtitles | كان يحضر لي الفطور |
| En son birisinin bana kahvaltı hazırlaması üzerinden uzun zaman geçti. | Open Subtitles | -لقد مرَّ وقتٌ طويل، منذ أعد أحدٌ الفطور لي |
| bana kahvaltı ısmarlayabilirsin | Open Subtitles | يمكنك أن تشتري الفطور لي |
| bana kahvaltı hazırlamasını. | Open Subtitles | أعداده الفطور لي |
| O zaman, bana kahvaltı hazırlamamalıydın. | Open Subtitles | إذاً، لم يكن ينبغي أن تصنعين لي الإفطار. |
| bana kahvaltı hazılamamanı istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريدك الا تعدي لي الإفطار |
| Çıplak Tammy bu sabah bana kahvaltı hazırladı. | Open Subtitles | (تامي) العارية، حضّرت لي الإفطار هذا الصباح. |
| Neden bana kahvaltı hazırlıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تحضر لي الإفطار ؟ |
| Peki bu, geceden sonra bana kahvaltı hazırlamayacağın anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | هل هذا يعني أنّكِ لا تعدين أيّ وجبة إفطار في الصباح؟ |
| Tamam ama sabah bana kahvaltı ısmarlarsın. | Open Subtitles | حسنا ، ولكن من الأفضل لك أن تشتشري لي فطور في الصباح. |