| O güçlü isteği bana verdi... sonra da benim bütün ilhamımı yoketti. | Open Subtitles | هو أعطاني تلك القدرة ومن ثم أخذها ، لماذا؟ كيف يكون ذلك |
| O yıl içinde bir arkadaşım ev tipi 3D yazıcıyla yaptığı bir kolyeyi bana verdi. | TED | لاحقًا تلك السنة، أعطاني صديق عقدًا مطبوعًا بشكلٍ ثلاثي الأبعاد مطبوعًا بطابعة منزلية. |
| Okul müdürü bunu bana verdi. Dünyayı gösteren bir küre. | Open Subtitles | المدير أعطاني هذه إنها كرة أرضية وتظهر أرضنا |
| Ölmeden önce bana verdi. Bir mesaj vermeye çalışıyordu. | Open Subtitles | أعطتني إياه قبل موتها، محاولة التلميح بشيء |
| Henderson'ların çocuğu eroin borcunu kapatmak için heykelciği bana verdi. | Open Subtitles | إبن " هاندرسون " أعطاه لي لتغطية نفقات الهيروين |
| Mendili geri ver. Onu bana verdi, sana diil! | Open Subtitles | أعطني المنديل إنه أعطاني إياه لي وليس لك |
| Ama şifreyi bana verdi... ..uydu alıcısının şifresini. | Open Subtitles | و لكنه أعطاني الرمز رمز جهاز البث للقمر الصناعي |
| Ama şifreyi bana verdi uydu alıcısının şifresini. | Open Subtitles | و لكنه أعطاني الرمز رمز جهاز البث للقمر الصناعي |
| Öleceğini öğrendiğinde bu mektubu bana verdi. | Open Subtitles | كان يعلم أنه يحتضر لذك أعطاني هذه الرسالة |
| Dizanteriden ölürken saati bana verdi. | Open Subtitles | ثم مات بالدوسينتاريا بعدما أعطاني الساعة |
| Gece görüşlerini ve diğer herşeyi bana verdi. | Open Subtitles | لقد أعطاني منظاره للرؤية الليلية و كل شيئ |
| Büyük büyük annenindi. Ayrılmadan evvel bana verdi. | Open Subtitles | لقد كان لجدتك الكبرى لقد أعطتني إياه قبل أن اغادر |
| Dikkat et Peter,o eski bir aile fotoğrafı.Annem onu bana verdi. | Open Subtitles | احذر يا بيتر، هذه صورة عائلية قديمة أعطتني إياها أمي |
| Stajyerlerimden birisi radyoda kazandı ve bana verdi. | Open Subtitles | حسنا واحدة من المتدربات عندي ربحهتم من الراديو ولقد أعطتني اياهم |
| "Tuhaf dükkâncıya üstündekini beğendiğimi söyledim. Çıkarıp bana verdi." | Open Subtitles | لقد أخبرت المالك غريب الأطوار أنّي" "أعجبت بقميصه فنزعه و أعطاه لي |
| Erik akıl hastanesine yattı, yargıç da tüm velayeti bana verdi. | Open Subtitles | مع دخول إريك إلى المصحة العقلية , القاضى أعطانى الوصاية الكاملة |
| - Babamda, çekmecede gizli bir resmi vardı ve beni sürekli ona bakarken yakalardı, bu yüzden bana verdi. | Open Subtitles | حسنا لأن أبي لديه صورة لها خباها في درج الجوارب ولقد رآني و انا أراها كل الاوقات لهذا لقد أعطاها لي |
| - Seni satın aldı. Bu ineği bana verdi. | Open Subtitles | تم شرائك وتم دفع الثمن هو اعطاني هذه البقرة |
| Anneannem ona 13 yaşındayken vermiş ve ben 13 yaşına basınca, annem bana verdi. | Open Subtitles | جدتي أعطته لها عندما كانت في الـ13. و عندما بلغت انا الـ13, والدتي أعطته لي. |
| Kitapları toplayıp bana verdi... 26. kata gelince ben indim.... | Open Subtitles | التقطهم، وأعطاني إياهم فتح الباب في الطابق 26 ، وخرجت |
| Cüzdanı kendisinin bulduğunu söyleyip bana verdi. Ben de ona 100 dolar verdim. | Open Subtitles | لقد قالت أنها وجدت المحفظة وأعطتني إياها وأنا أعطيتها 100 دولار |
| Onunla savaşmak zorunda kaldım ve şimdi onu ezdim ama... en azından benim için iyi olduğunu düşündüğü ne varsa... cömertçe bana verdi. | Open Subtitles | إنني مضطر الآن للصراع معه وسحقه لكنه منحني على الأقل بيديه المفتوحتين كل ما هو خير بداخلي |
| Ben ayrılırken otele geldi ve bunu senin için bana verdi. | Open Subtitles | لقد اتت اثناء رحيلي من الفندق و اعطتني هذا لاوصله لكي |
| Onlar beni tutukladı hapse bana verdi. | Open Subtitles | فقط أعطوني هذا في السجن عندما اعتقلوني |
| Onun gibi bir şey . Kızım bana verdi . | Open Subtitles | شيئًا كهذا، ابنتي أهدته لي. |
| Eşyalarına uymadığını söyledi bu yüzden bana verdi | Open Subtitles | قالت أنها لم تلائم مفروشاتها لذا أعطتنيها |
| Bir kaç saat önce bunu bana verdi. | Open Subtitles | وقدم لي بضع ساعات قبل. |