| Bu barış anlaşmasının hazırlanması uzun zaman aldı. | Open Subtitles | لن يطول الأمر على صنع معاهدة السلام هذه |
| Hayır, barış anlaşmasının tarihiydi o | Open Subtitles | \u200fكلا، كان ذلك وقت توقيع معاهدة السلام" |
| Hayley, barış anlaşmasının sizin için önemli olduğunu söyledi. Kesinlikle öyle. | Open Subtitles | تخبرني (هيلي) أنّ معاهدة السلام هذه مهمّة لك |
| Bayan Hassan, sizinde bildiğiniz gibi, neredeyse bir yıldır kocanız ve ben bu barış anlaşmasının gerçekleşmesi için çalıştık. | Open Subtitles | سيدة (حسان)، كما تعلمين لما يقارب العام، أنا وزوجك عملنا لتحقيق اتفاق السلام هذا |
| Başkan Taylor; barış anlaşmasının imzalanacağını duyurmak için dış ülke temsilcileriyle birlikte BM'e dönüyor. | Open Subtitles | الرئيسة (تيلور) والوفود الأجانب سيعودون للأمم المتحدة عما قريب حيث ستعلن الرئيسة عن نيتها في إتمام توقيع اتفاق السلام ماذا؟ |