| ve onlar dokunsal bir ayrımla bulabilirler basıp seçebilirler. | TED | و رغم ذلك، فهي قادرة على تمييزها من خلال ملمسها، و تستطبع أن تضغط عليها و تحدّدها. |
| Ben düğmelerine basıp istediğini yaptırabileceğim bir makine değilim. | Open Subtitles | انا لست كهذه الالات حيث تضغط زرا فتفعل هي ما تريد منها ان تفعله |
| Tuşlara rastgele basıp duruyorsun, arada da öyle güzel hareketler çıkıyor. | Open Subtitles | أنت تضغط الأزرار فحسب، وتجعلك تفعل حركات سحرية. |
| Evin etrafında gördüğünüz düğmelere... basıp bu muhteşem yer hakkında bilgi edinebilirsiniz. | Open Subtitles | اضغطوا على الأزرار الموجودة على السماعات. انظروا حول المنزل لتسمعوا عن هذا المكان العظيم. |
| Evin etrafında gördüğünüz düğmelere... basıp bu muhteşem yer hakkında bilgi edinebilirsiniz. | Open Subtitles | اضغطوا على الأزرار الموجودة على السماعات. انظروا حول المنزل لتسمعوا عن هذا المكان العظيم. |
| basıp yeteri kadar yakınınıza çekin ki sesiniz duyulsun. | Open Subtitles | يمكنكِ الضغط عليه وتقربينه بما يكفي لكي يتم سماعُكِ |
| Sanki duraklat düğmesine basıp benim başladığım işi bitirmemi beklemek gibi? | Open Subtitles | انه مثل ضغط على زر الايقاف المتؤقت حتى ارجع واكمل مابدات,جيد؟ |
| basıp gidiyorum buradan. | Open Subtitles | أنا أسرحل من هنا. |
| Tek yapman gereken şuna basıp Five-O ikonundan doğrudan bana ve ekibine ulaşmak. | Open Subtitles | هذا سيجعلك عضو رسمي في الفريق الأن كل ما عليك فعله تضغط علي هذا ثم هذا و ستتصل مباشرةً بي و بفريقي للشرطة |
| Yangın alarmına basıp kaçmak mı? | Open Subtitles | تضغط علي إنذار الحريق و تفتعل خدعة لتهرب؟ |
| Yanlışlıkla bir emailde "hepsine birden cevap ver"e basıp bir ilişkiyi yıkabiliriz. | TED | فمن الممكن أن تضغط بالخطأ على زر" الرد للجميع " عندما تريد الرد على بريد ألكتروني فتهدم علاقة. |
| Her zamanki gibi zile basıp bankaya girecek ve çalışanlarına olup biteni açıklayacaksın. | Open Subtitles | ... تضغط الجرس كالمعتاد تدخل إلى المصرف و تخبر العاملين بما يجري |
| Aslında gerçek hayattan daha iyiler, çünkü sıkıştığın zamanlarda "reset."e basıp çıkabilirsin. | Open Subtitles | إنها أفضل من الحياة الواقعية لأنه عندما تجد نفسك معلق يمكنكدائماًأن تضغط"إعادةتشغيل " |
| "Dinleyin, bir sorun olursa sıfır tuşuna basıp resepsiyonu arayın. | Open Subtitles | انه مثل ، \"اسمع، إذا كان لديك أي مشاكل على الإطلاق ، حسنا ، \" استدعاء مكتب الاستقبال تضغط الصفر. |
| Bir tuşa basıp her şeyi bitirmeyi hiç istediniz mi? | Open Subtitles | أوددت قط أن تضغط زراً لينتهي كل شيء؟ |
| Evin etrafında gördüğünüz düğmelere... basıp bu muhteşem yer hakkında bilgi edinebilirsiniz! | Open Subtitles | اضغطوا على الأزرار الموجودة على السمّاعات. انظروا حول المنزل لتسمعوا عن هذا المكان العظيم. |
| Evin etrafında gördüğünüz düğmelere... basıp bu muhteşem yer hakkında bilgi edinebilirsiniz! | Open Subtitles | اضغطوا على الأزرار الموجودة في السمّاعات. انظروا حول المنزل لتسمعوا عن هذا المكان العظيم. |
| Evin etrafında gördüğünüz düğmelere... basıp bu muhteşem yer hakkında bilgi edinebilirsiniz! | Open Subtitles | اضغطوا على الأزرار الموجودة على السمّاعات. انظروا حول المنزل لتسمعوا عن هذا... |
| basıp yeteri kadar yakınınıza çekin ki sesiniz duyulsun. | Open Subtitles | يمكنكِ الضغط عليه وتقربينه بما يكفي لكي يتم سماعُكِ |
| Limuzinde bir düğmeye basıp şoförle aramıza duvar ördü. | Open Subtitles | نحن في الليموزين ضغطت على زر ما فارتفع ذلك الجدار بيننا و بين السائق |
| basıp gidiyorum buradan. | Open Subtitles | أنا أسرحل من هنا. |