| Şu aşağıdaki yer lanet bir bataklıktı. | Open Subtitles | وتلك الشجرة بالأسفل هناك لم تكن سوى مستنقع لعين |
| 200 yıl önce, bu vadi baştan başa ördeklerin yüzdüğü bir bataklıktı. | Open Subtitles | كُل هذه الأرض في الأسفل كانت مستنقع بـطّ الى ما قبل 200 سنة. |
| Ne de hoş bir bataklıktı oysa. Bugünlerde öylelerini yapamıyorlar. | Open Subtitles | لقد كان مستنقع جميل انت لا تستطيعي الحصول على واحد مثله هذه الايام |
| Başladığımda buradaki, tek şey bir bataklıktı. | Open Subtitles | عندما بدأت كل هذا كان مستنقعاً |
| İki bin yıl önce burası bataklıktı. | Open Subtitles | كان هذا مستنقعاً منذ 2000 سنة |
| Ayrıca unutma, o zamanlar burası insanların balık vurmaya geldiği bir bataklıktı. | Open Subtitles | ولعلمك في هذه الأيام كان هذا المكان مستنقع حيث كان الناس يأتون ليصطادوا السمك |
| - Güney Plajı eskiden bataklıktı. | Open Subtitles | الشاطئ الجنوبيّ كان مستنقع شجيرات |
| Lanet bir bataklıktı. | Open Subtitles | مجرد مستنقع لعين |
| Rezil bir bataklıktı. | Open Subtitles | مستنقع قذر، |