| Akılsız kardeşimin hatırı için, çocuğu alacağım Bay Weston. | Open Subtitles | سأخذ الصغير سيد ويستون من أجل أختي الحمقاء |
| Belki de buraya sizinle tartışmak amacıyla geldiğimi düşünüyorsunuz, ne de olsa Bay Weston'ın dışarıda ve siz de kendi fikrinizi savunmalısınız. | Open Subtitles | حسنا , ربما تعتقدي انني جئت لابدأ الخلافات معك لانني اعلم ان سيد ويستون غير موجود وعليك مناقشة قضيتك |
| Bay Weston burada olsaydı beni kesinlikle desteklerdi. | Open Subtitles | حسنا سيد ويستون بالتاكيد سيدعمني لو كان هنا |
| - Buna çok memnun olurum, Bay Weston. - Mükemmel. | Open Subtitles | سيكون من دواعي سروري ، السيد ويستون رائع |
| Herkes Bay Weston'ın tekrar evlenmeyeceğini söylüyordu. | Open Subtitles | الجميع قال ان السيد ويستون لن يتزوج مرة أخرى |
| Sağolun Bay Weston, eminim öyledir. | Open Subtitles | "شكراً يا سيد " ويستن إننى متأكدة |
| Bay Weston'un burada olma sebebi benim Mahoney'ye olan mirasımın değerini saptamaktır. | Open Subtitles | السبب الوحيد لوجود السيد ونستون هنا هو ان يحدد ارثي للاَنسة ماهوني |
| Bence gitme vakti geldi. Bay Weston birazdan bizi çağırır. | Open Subtitles | اعتقد انه حان وقت الرحيل سيد ويستون سيدعونا للعودة. |
| Bayan Stone ve Bay Weston tanık listenizi değiştiniz mi? | Open Subtitles | أنسة ستون,سيد ويستون هل تبادلتما لوائح الشهود؟ |
| Tamam, Bay Weston, savunma, ilk tanığını çağırmaya hazır mı? | Open Subtitles | حسنا سيد ويستون هل الدفاع جاهز لينادي شاهده الأول؟ |
| Bay Weston, savunma bekleyecekse, kapanış savunmalarına geçebiliriz. | Open Subtitles | سيد ويستون ان كان الدفاع أنهى أسئلته يمكننا الانتقال للمرافعات الختامية |
| Yeter. Bay Weston, bunun nereye gitmesini planlıyorsun? | Open Subtitles | سيد ويستون ما الذي تخطط لإستكماله من هنا. |
| Sadece kendi kendine "Sanırım Bayan Taylor ile Bay Weston evlenseler, bu çok güzel bir şey olur" diyordun. | Open Subtitles | فقط تقولين لنفسك " سيكون شيئا جميلا لو ان انسة تايلر و سيد ويستون يتزوجان |
| Bay Weston, oğlunuzdan haber var mı? | Open Subtitles | سيد (ويستون)، هل من أخبار جديدة عن ابنك؟ |
| Bay Weston, o giysilere bakmak istiyoruz. | Open Subtitles | سيد (ويستون) نود أن نلقي نظرة على هذه الملابس |
| - Günaydın, Bay Weston. - Evet, canım. | Open Subtitles | صباح الخير سيد ويستون نعم ,عزيزي ... |
| Bay Weston'ın bu dünyadaki en cana yakın kişi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا اعلم ان السيد ويستون في قاىمة المدعوين |
| Kamunun Bay Weston'ın listesine bir itirazı yok. | Open Subtitles | الإدعاء ليس لديه احتجاج على لائحة السيد ويستون |
| - Merhaba Bay Weston. - Ah, Tanrım! | Open Subtitles | مرحباً يا سيد ويستن رباه |
| - İyi akşamlar, Bay Weston. | Open Subtitles | طاب مساؤك سيد ويستن. |