| Benim çok beğendiğim bir çizimimi yaptı, çok zarifti. | Open Subtitles | قام برسمي مرةً، وقد أعجبتني كثيراً. جعلني على حقيقتي. |
| Ertesi gün, orada beğendiğim birtabloyu hediye etti ve beni tavladı! | Open Subtitles | في اليوم التالي , فاجأني مع اللوحة التي أعجبتني و كنت علقتها |
| Söyleyebileceğim tek şey, umarım benim beğendiğim kadar beğenirsin. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله هو أنني أتمنى أن تعجبك كما أعجبتني |
| Çok beğendiğim resimler görmüşlüğüm var aslında. | Open Subtitles | شاهدت بعض الصور التي أعجبتني كثيراً في الواقع |
| Olağanüstü! En çok beğendiğim nokta ise, herkese... David'in Mia'ya götten girdiği imajı vermen oldu. | Open Subtitles | أحسنت أعجبتني خطبتك مثل الجميع |
| Özellikle beğendiğim bir çalışma vardı bir grup depresifin ve depresif olmayanların bulunduğu ve bir saatliğine bir video oyunu oynamalarının istendiği, ve bir saatin sonunda, kaç canavar öldürdüklerini düşündükleri sorulmuştu. | TED | لقد كانت هناك دراسة أعجبتني تحديداً حيث تم الطلب من مجموعة من الأشخاص المكتئبين و أخرى من أشخاص غير مكتئبين أن يلعبوا بلعبة فيديو لمدة ساعة، و في نهاية الساعة، تم سؤالهم عم عدد الوحوش الصغيرة التي اعتقدوا أنهم قد قتلوا. |
| Madison'daki şu mağazada görüp beğendiğim o masayı al. | Open Subtitles | احضري لي تلك المائدة الصغيرة التي أعجبتني من متجر (ماديسن) |
| beğendiğim her kızla çıkmıştı. | Open Subtitles | " واعد كل فتاة أعجبتني " |
| - beğendiğim için aldım. | Open Subtitles | لأنها أعجبتني |
| Hayır, beğendiğim için. | Open Subtitles | لأنها أعجبتني |