| Git baba. Benden sakladığın her neyse geç kalmanı istemiyorum. | Open Subtitles | إذهب فحسب يا أبي، فلا أريدك أن تتأخر عمّا تخفيه عني. |
| - Benden sakladığın başka şeylerde var mı? | Open Subtitles | هل هذا هو الشيء الوحيد الذي تخفيه عني! ؟ |
| Benden sakladığın tam olarak nedir? | Open Subtitles | ما الذي تخفيه عني ؟ |
| Benden sakladığın tek şey de bu değildi tabii ki. | Open Subtitles | ذلك لم يكن الشيء الوحيد الذي كنتَ تخفيه عنّي |
| Eğer Benden sakladığın bir şey varsa ne olduğunu kesinlikle öğrenirim ve canım pahasına onu mahvederim. | Open Subtitles | إذا كان لديك شيء تخفينه عني سأعرفه بالتأكيد و سأدمره مهما كان |
| Benden sakladığın sır umurumda değil. Benden sır saklamana kızıyorum. | Open Subtitles | لا اكترث ما كان سِرك، لأنه ما أخفيته عني. |
| Senin Benden sakladığın gibi mi, Brett? | Open Subtitles | كالذي كنت تخفيه عني يا بريت؟ |
| Benden sakladığın başka ne var? | Open Subtitles | ما الذي تخفيه عني أيضاً؟ |
| Benden sakladığın başka nelerin var? | Open Subtitles | ما الذي تخفيه عني أيضاً؟ |
| İşte senin de, Benden sakladığın şey bu. | Open Subtitles | -أترين هذا ما تخفيه عني |
| Benden sakladığın şeyi bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | -أحاول معرفة ما كنت تخفيه عني |
| Ama sanırım, Benden sakladığın bir sırrı biliyorum. | Open Subtitles | ولكنني أعتقد بأني أعرف ما السر الذي تخفينه عني |
| Şanslıymışım ki artık Benden sakladığın parayı alabileceğim, Paul. | Open Subtitles | حسنٌ ، هذا من حسن حظي، الآن سأحصل على المال الّذي أخفيته عني يا (باول). |
| Benden sakladığın harika bir sır. | Open Subtitles | ياله من سر جميل أخفيته عني. |