| Şimdi kendi başımızayız, Damian. Beni hayal kırıklığına uğratma. | Open Subtitles | لكننا لوحدنا يا داميان لا تخذلني |
| Bu fırsattan mutluluk duyacağını ya da Beni hayal kırıklığına uğratmayacağını söylemeliydin. | Open Subtitles | كيف تتمتع بالفرصة وكيف أنك لن تخذلني |
| Pekala, dostum. Sakın Beni hayal kırıklığına uğratma. | Open Subtitles | حسناً يا صديقي, لا تخذلني الآن |
| Benjy, Beni hayal kırıklığına uğrattın, ve kovulmadığın için ne kadar şanslısın bilemezsin! | Open Subtitles | بينجي,لقد خيبت ظني بك أنك محظوظ لعدم فصلك ماذا؟ |
| Rütbeni kamuflajına tak ve Beni hayal kırıklığına uğratma. | Open Subtitles | ضع شرائطك و إعمل علي ألا تخذلني |
| Beni hayal kırıklığına uğratan insanların ya da trollerin başına bu gelir. | Open Subtitles | ... هذا مـا يحدث للأشخـاص أو في هذه الحـالة ، الغيـلان التي تخذلني |
| Beni hayal kırıklığına uğratma, çocuk. | Open Subtitles | لا تخذلني يا فتى. |
| Beni hayal kırıklığına uğratmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنك لن تخذلني. |
| Söz verdiniz. Unutup, Beni hayal kırıklığına uğratmayın. | Open Subtitles | وعدت لا تنس لا تخذلني |
| Beni hayal kırıklığına uğratmayacağını biliyorum Teal'c. | Open Subtitles | -انا متأكد انك لن تخذلني, تيلك. |
| Beni hayal kırıklığına uğratmayacağını biliyordum, Banks. | Open Subtitles | عرفت أنك لا تخذلني ، بانكس |
| Beni hayal kırıklığına uğrattın. Bunca yıldır mücadele ediyoruz. | Open Subtitles | لقد خيبت ظني كل تلك السنوات التي كنا نتبارز بها |
| Beni hayal kırıklığına uğrattın. Başarısız oldun. Heralde şuurunu kaybetmiş olmalısın. | Open Subtitles | لقد خيبت ظني لقد فشلت يجب أن تفقد وعيك الآن |
| Bütün herkes bekliyor, Lenny. Beni hayal kırıklığına uğratamazsın. | Open Subtitles | سوف أجعل جماعتي تنتظر ياليني لكن لا تخيب ظني |
| Beni hayal kırıklığına uğratmayacağınızı biliyorum. | Open Subtitles | أنا واثقة بأنكم لن تخيبوا ظني بكم. |
| Beni hayal kırıklığına uğrattın Tess. | Open Subtitles | أنت تخيبين أملي. |
| Bay Murphy, Beni hayal kırıklığına uğratma. | Open Subtitles | حديثلك يبدو عليه الجديه ياسيد ميرفى فلا تخذلنى |
| Ama elbette, o noel de diğerleri gibi Beni hayal kırıklığına uğratmıştı. | Open Subtitles | و لكن بالطبع كان الرجل العجوز سبب خيبة أملي كالعادة في الكريسماس |
| Daha mantıklı davranmanızı beklerdim. Beni hayal kırıklığına uğrattınız. | Open Subtitles | كنت أتوقع مزيد من الرشد لقد خيبتي ظني |
| Dylan, Phoebe, Beni hayal kırıklığına uğrattınız. | Open Subtitles | ديلان، فيبى، أَنا خاب أملى جدا في كلاكما. |
| Beni hayal kırıklığına uğrattığını söylemeliyim Thane. Daha mücadeleci olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد خاب ظني فيك يا ثاين لقد اعتقدت ان فيك مجالدة اكثر من ذلك |