| Onlara hatırlağım herşeyi söyledim. Uyuyordum. Bir şey beni uyandırdı. | Open Subtitles | أترين، لقد أخبرتهم بما تذكرت كنت نائماً، شيئ ما أيقظني |
| Görüyorsun onlara hatırladıklarımı anlattım. Uykudaydım. Bir şey beni uyandırdı. | Open Subtitles | أترين، لقد أخبرتهم بما تذكرت كنت نائماً، شيئ ما أيقظني |
| Sabaha karşı üçte kapıma vurarak beni uyandırdı. | Open Subtitles | انه أيقظني في الساعة الثالثة في الصباح، بالطرق على الباب. |
| Pekala, gece yarısı kedim beni uyandırdı. Gerçekten de çok açtı. Bu nedenle onun sevdiği kedi maması. | Open Subtitles | قطتي أيقظتني في منتصفِ الليل، وقد كانت جائعة جداً |
| Annem bu sabah beni uyandırdı ve ben daha gözümü tam açamıyorken bana ders vermeye başladı ki bunu biraz haksızlık olarak gördüm. | Open Subtitles | أيقظتني أمي هذا الصباح وبدأت في محاضرتي حتى قبل أن اٌفيق تماماً والذي إعتقدت أنه كان أمرّاً غير مُنصفاً |
| Yatıyordum ve bir şey beni uyandırdı. Ne olduğunu asla bilemedim. | Open Subtitles | لقد كنت فى فراشى, وشئ ما أيقظنى لم اعرف ابدا ما هو |
| Kazadan önceki gece, Bob oynamak istediği için beni uyandırdı. | Open Subtitles | فى الليلة السابقة لسقوطها , ايقظنى بوب لألعب معه |
| Dün yine gecenin üçünde telefonla beni uyandırdı ve çatıdan kendini atacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد ايقظني مره اخرى .. الثالثه صباحاً ليخبرني انه سيذهب الى.. السطح لقتل نفسه |
| Kalkarken ayak bileğimi incittim çünkü götün biri sabahın dördünde beni uyandırdı. | Open Subtitles | قمت بالنزول على كاحلي عندما نهضت من الفراش بسبب أبلهٌ ما أيقظني في الرابعة صباحاً |
| Bir gün senin yaşlarındayken, sabahın erken saatinde..., ...babam beni uyandırdı ve "Bir gezintiye çıkıyoruz." dedi. | Open Subtitles | في أحد الأيام حينما كنت في مثل سنك، في الصباح الباكر، أيقظني والدي، |
| Senin araman beni uyandırdı, ben de sana yardım etmeye geldim. O yüzden buradayım. | Open Subtitles | أيقظني إتصالك يا رجل، جئت إلى هنا لمساعدتك، لهذا أنا هنا. |
| Babam bir sabah beni uyandırdı, bir çanta paketi söyledi, yakalamak için bir tren vardı. | Open Subtitles | أبي، أيقظني أحد الأيام صباحًا،ليخبرني أن أخذ معي حقيبةٍ ونلتحق بالقطار |
| Amcam beni uyandırdı ve kaçmamı söyledi. | Open Subtitles | عمى أيقظني وقال لي على الهرب بعيدا |
| Babam beni uyandırdı ve "Sınırı kapattıklarını biliyor musun?" dedi. | Open Subtitles | أيقظني والدي وقال لي: هل" تعلمين أنهم أغلقوا الحدود |
| beni uyandırdı. | Open Subtitles | لقد أيقظتني لقد كنت غططت في النوم وأنا أشاهد الأخبار |
| Bir kaç kez beni uyandırdı. | Open Subtitles | أيقظتني بضعة مرات |
| Dün gece. beni uyandırdı. | Open Subtitles | ليلة أمس، لقد أيقظتني |
| Dün gece babamın alarmı beni uyandırdı. | Open Subtitles | لقد أيقظنى انذار سيارة أبى ليلة أمس |
| - Uyandırdın beni. - Şey, köpeğiniz de beni uyandırdı. | Open Subtitles | لقد أيقظتنى نعم, حسنا, لقد أيقظنى كلبك |
| Erken kalkmışsın. Gök gürültüsü beni uyandırdı . | Open Subtitles | لقد استيقظتى باكرا صوت الرعد ايقظنى |
| Uyuşturucudan olmadığı kesin. Birisi beni uyandırdı. | Open Subtitles | انا لست مخدرة شخص ما ايقظنى |
| Ben çocukken, Henry bir gece beni uyandırdı. | Open Subtitles | عندما كنت طفلا هنري ايقظني في ليلة من الليالي |
| Pekâlâ, yarım saat önce uyuyordum. Arabanın alarmı beni uyandırdı. | Open Subtitles | منذ نصف ساعة كنت نائماً وأيقظني إنذار السيارة |