| Ona bir laboratuar faresi gibi tedavi uygularken benim hakkım neredeydi? | Open Subtitles | أين كان حقي عندما كنتِ تعاملين إبنتنا مثل جرذ التجارب ؟ |
| Pis olmak istiyorsam pis olurum. Bu benim hakkım. | Open Subtitles | اذا أردت أن تكون رائحتي كريهة فستكون، ذلك حقي |
| - Bu sizin ayrıcalığınız. - Hayır, bu benim hakkım. | Open Subtitles | ـ أعتقد أن هذا من الامتيازات المكفولة لك ـ كلا، أنه حقي |
| Eğer o laptopta geçmişimle alakalı bilgiler varsa bunu bilmek benim hakkım. | Open Subtitles | لأنه أذا كانت هناك معلومات فيه تنتمي الي ماضيِّ لدي الحق بان أعرف. |
| Bu benim hakkım. Bob'ın heyetinin kuklası olacak değilim | Open Subtitles | انه حقّي لن اكون دميه للجنة بوب |
| Bu benim hakkım. En azından eski askerlerin bana söylediği şu:... | Open Subtitles | إنه حقى,كما أخبرنى بذلك الجنود السابقين |
| Önümde artık çok fazla fırsatım yok... ve bu benim hakkım. | Open Subtitles | ولم يتبقى عندي العديد من الفرص... وهذه الفرصة هي من حقي |
| Bu benim hakkım olsa da size bağırmayacağım ve yüzünüze plastik bir copla vurmayacağım. | Open Subtitles | لن أصرخ أو أبكي أو أضرب وجوهكم بالمطرقة والذي يعرف الرب بأنه من حقي |
| İnkar etmiyorum. Sonuçta benim hakkım. | Open Subtitles | لا انكرُ ذلكَ إنهُ من حقي الشرعب بعد كل هذا |
| Lokantamdaki herhangi bir ürünün fiyatını yükseltmek benim hakkım değil mi? | Open Subtitles | هل من حقي أن أرفع سعر أي منتج في مطعمي؟ أيّ منتج نتحدث عنه؟ |
| O otobüse binmek benim hakkım. Bu benim yasal hakkım. | Open Subtitles | كان من حقيّ أن أركب هذه الحافلة، حقي الشرعي. |
| Hepsini ödemek istiyorsam? Ben kazandım bu benim hakkım. | Open Subtitles | اذا كنت اريد ان ادفع ثمنها لاني استحقها و هذا حقي |
| Geleneksel yürütmeyi duyurmayı çalışmak son şampiyon olarak benim hakkım. | Open Subtitles | أمارس حقي بالإعلان عن السارق كا حاملة للقب |
| Ve arama emri ve destek için telsizle görüşürken sizi tutuklamak da benim hakkım. | Open Subtitles | ومن حقي إحتجازك بينما أستخدم الهاتف لإصدار مٌذكرة تفتيش وإستدعاء الدعم |
| Ona nasıl ulaşabilirim söyle. Bu benim hakkım. | Open Subtitles | أخبريني كيف أستطيع الوصول لها لدي الحق لمعرفة ذلك |
| Adamı ne kadar sevdiğini biliyorum, ama sanırım bunun daha ne kadar süreceğini bilmek benim hakkım. | Open Subtitles | انظري، أعلم الى أي مدى تحبين ذلك الشخص ولكن أظن بأن لدي الحق لأعرف الى متى سيستمر هذا الوضع |
| Burada olmaya benim hakkım var. Senin ise yok. | Open Subtitles | أنا لدي الحق أن أكون هنا أما أنتَ فلا |
| benim hakkım olan tahtı! | Open Subtitles | العرش الذي كان من حقّي الطبيعي! |
| Hasta olarak bu benim hakkım. | Open Subtitles | هذا حقّي كمريضة |
| Yaptıklarınıza katılmamak da benim hakkım. | Open Subtitles | ومن حقى ألا أشارك بما تفعله |
| Çocuğumu görmek benim hakkım. | Open Subtitles | لي الحق أن أرى كيف يبدو طفلي |
| Çocukluğumdan beri söz verdiği gibi bu benim hakkım. Kanunlar gereği almam gereken hakkım. | Open Subtitles | ما حق لي وعدتني به منذ كنت فتى، ما هو ملك لي بالقانون |