| - Bundan zamandır benimle yaşamak istermiş gibi mi davranıyordun? | Open Subtitles | كل هذا الوقت كنت فقط تدعي أنك تريد العيش معي |
| benimle yaşamak zormuş. Savaşsız yaşayamıyormuşum. | Open Subtitles | قالت باني صعب العيش معي ,قالت باني لم استطع تدبر الحياة بدون تهديد الحرب العالمية |
| Evet, benimle yaşamak çok kolay. | Open Subtitles | نعم، في واقع الأمر أعتقد أن العيش معي سهل |
| Dünya kuru bir kabuğa döndüğünde Nectaris Denizinde benimle yaşamak için yalvarıyor olacaksın. | Open Subtitles | عندما تجفّ قشرة الأرض، فسوف تتوسّلين لي -أن تأتي للعيش معي في حوض "ناكتيرس " |
| Çünkü eğer benimle yaşamak için buraya gelmemiş olsaydın birlikte yaşadığımız o güzel günlerin birçoğu olmayacaktı. | Open Subtitles | لانك اذا لم تاتي للعيش معي ...كنت سافوت بعضا من اثمن ذكرياتي |
| Dur bakalım. Bunu annenden öcünü almak için değil de gerçekten benimle yaşamak istediğin için istediğine emin misin? | Open Subtitles | تمهل, هل انت متأكد أنّك تود فعل ذلك لأنك تريد العيش معي |
| benimle yaşamak istemiyorsan neden söylemiyorsun? | Open Subtitles | و انت استخدمتني لتنتقم منه ان لم تكوني تريدين العيش معي |
| Bana aşık olduğunu söyledi, sonsuza kadar benimle yaşamak istiyormuş. | Open Subtitles | لقد قالت بأنها تحبُني وأنها تريد العيش معي للأبد. |
| benimle yaşamak yerine onlar için ölmeye hazırsın. | Open Subtitles | أستعدي للموت لأجلهم بدلاً من العيش معي |
| Artık benimle yaşamak istemiyor. | Open Subtitles | لم يعد يرغب في العيش معي بعد الآن |
| benimle yaşamak mı demek istiyorsun? | Open Subtitles | هل تقصدين العيش معي ؟ |
| Babam benimle yaşamak istiyor. | Open Subtitles | والدي يريد العيش معي. |
| Sen... benimle yaşamak istemediğini söyledin. | Open Subtitles | لقد ... لقد قلت أنك لا تريد العيش معي |
| benimle yaşamak istiyorsun! | Open Subtitles | تريد العيش معي! |
| Yakında benimle yaşamak için güneye taşınacaksınız. | Open Subtitles | انتم على وشك الانتقال للجنوب للعيش معي |
| benimle yaşamak ister misin? | Open Subtitles | عندما تأتين للعيش معي |
| Yani benimle yaşamak bunun gibi bir şey. | Open Subtitles | لذا ذلك ما يشبه للعيش معي |
| Benim babam aile mirasını çarçur etti, ve şimdi de benimle yaşamak zorunda. | Open Subtitles | والدي بدد ثروة العائلة والان عليه ان يعيش معي |
| Senin karınım ama benimle yaşamak istemiyorsun. | Open Subtitles | إنني زوجتك... لكنك لا تريد أن تعيش معي |