| Bir renk seç. Şu kimonodan da vazgeç. Divana benziyorsun. | Open Subtitles | ـ اختر لوناً، وتخلّص من الرداء تبدو كأريكة ـ أريكة؟ |
| Seninle konuşmak istedim. Halden anlayan bir insana benziyorsun. Eksik olma. | Open Subtitles | عندما تتحدث تبدو كرجل لديه فكرة عما يدور حوله شكرا لك |
| Çıkar artık şu rugby tişörtünü. Koca bir arıya benziyorsun. | Open Subtitles | يكفي هذا من قمصان الريجبي انت تبدو مثل النحلة العملاقة |
| Akıllı bir kadına benziyorsun. Bula bula bunu mu buldun söyleyecek? | Open Subtitles | تبدين امرأة مفعمة بالحيوية والشـخصية هل هذا ما تسـتطعين قوله لي |
| Bu kaşlarla gerçekten kurnaz bir tilkiye benziyorsun. | Open Subtitles | وأنت تشبه الثعلب إلى حد كبير بهذين الحاجبين |
| Hayatım, tıpkı ninene benziyorsun. Cenazesine gelmiştim. | Open Subtitles | عزيزتى , أنكِ تشبهين جدتكِ لحد كبير لقد حضرت جنازتها |
| Sen zeki birine benziyorsun. Sana küçük bir sır vereceğim. | Open Subtitles | الآن، أنتَ تبدو لي حصيفًا، لذا سأطعلكَ على سرّ صغير. |
| Ev partisine gitmiş Batı Teksaslı bir ponpon kıza benziyorsun. | Open Subtitles | أنت تبدو مثل واحدة من فتيات التشجيع قبل بدء المباراة. |
| Sahiden mi? Her bulduğu fırsatta et yiyen birisine benziyorsun | Open Subtitles | تبدو مثل الرجال الذين اذا اتتهم فرصة ليتناولوا اللحم سيأكلونه |
| Daha çok İngiliz Rock grbunda çalan bas gitarcıya benziyorsun. | Open Subtitles | تبدو مثل عازف جهير الصوت في إحدى فرق الروك البريطانية |
| Harika birine benziyorsun, Matt, ama ben sadece bugünlük buradayım. | Open Subtitles | انت تبدو عظيم يا مات و لكنى هنا لليوم فقط |
| İnsanın karşısına vahşi ormanlarda çıkacak birine benziyorsun. | Open Subtitles | . تبدو مثل أحد ما ربما أقابله فى الأدغال |
| Eastman'lara benziyorsun. onlardan biri misin? | Open Subtitles | تبدو كأنك أحد أفراد عائلة ايستمان هل أنت أحدهم؟ |
| Sana sadece çay ikram edebilirim. Sen daha çok kahveciye benziyorsun. | Open Subtitles | كلّ ما أستطيع تقديمه لكِ هو الشايّ، تبدين كشخص يفضّل القهوة |
| İkinci el araba yerlerindeki dans eden şişme şeylere benziyorsun. | Open Subtitles | تبدين مثل تلك الأشياء القابلة للنفخ عند محلات السيارات المستعملة |
| Guatrı olan bir zürafaya benziyorsun. | Open Subtitles | أنها تجعلكِ تبدين مثل الزرافة التي تعاني من تضخم في الغدة الدرقية |
| Meksikalıya benziyorsun, fakat Meksika dili konuşmuyorsun. | Open Subtitles | انت تشبه المكسيكيين لكنك لاتتحدّث المكسيكية |
| Üzgünüm ama bir arkadaşıma çok benziyorsun. | Open Subtitles | انا اسف اعتقد انكى تشبهين كثيرا صديقة لى |
| Akıllı birine benziyorsun, kızına düşkün baba. Hepimiz hata yaparız. Doğru mu? | Open Subtitles | تبدوا رجلاً ذكيّاً ، أيها الأب العطوف، جميعنا نقترف أخطاءً ، صحيح؟ |
| Lütfen paramı verin. - Iyi bir aileden gelmişe benziyorsun. | Open Subtitles | من فضلك أعطني نقودي يبدو أنك جئت من عائلة محترمة |
| Ama ona benziyorsun, hele o çirkin şapkayla. | Open Subtitles | أنت تشبهه,و خاصة بقبعة الكلب القبيحة تلك. |
| - Tabi, ona da çok benziyorsun. | Open Subtitles | نعم، حسناً، تشبهينها بدرجة كبيرة هي كذلك. |
| Kimlere benziyorsun biliyor musun? | Open Subtitles | أنت تعلم ماذا تكون ؟ أنت مثل زوجة الرجل الغني |
| birisini arıyorum, ve sen tam olarak ona benziyorsun, ve... yabancılar öyle bakabilir. | Open Subtitles | وأنتِ؟ أنا أبحث عن شخص ما. وتبدو مثله تمامًا. |
| Sen bunu bana satan o oyuncu sevmeyen adama benziyorsun. | Open Subtitles | تَبْدو مثل اللاعبَ الذي باعَني هذا التغوّطِ. |
| Sen doktordan daha çok bir hemşireye benziyorsun. | Open Subtitles | لا بأس لكنك تُشبه الممرض أكثر مِن الطبيب |
| Eğer azıcık bana benziyorsan ki benziyorsun hangisi olduğunu öğrenmen gerek. | Open Subtitles | إن كنتَ تشبهني حقاً وبالمناسبة، أنتَ كذلك فعليك معرفة أيهما |
| Şey bunu daha önce yapmışa benziyorsun. | Open Subtitles | إذن يبدو أنّك فعلتِ هذا قبلًا. |
| "Öldüren Cazibe"deki herifin sarışın karısına benziyorsun. | Open Subtitles | فأنت تشبهي الممثلة الأمريكية التي تزوجت ذلك الوسيم دوجلاس |