| Dedi ki bu gece, Beyaz Tavşan yüzdüğünde ruh eşim tehlikede olacakmış. | Open Subtitles | لقد قالت: الليلة عندما يسبح الأرنب الأبيض, فستكون توأم روحك في خطر |
| En son girilen şeye bak. Çok ilginç. '"Beyaz Tavşan nesnesi.'" | Open Subtitles | أنظر إلى التدوين التالى, إنه أغربهم شىء يخص الأرنب الأبيض |
| Bizim için geliyor. Dışarıda! Beyaz Tavşan geliyor! | Open Subtitles | إنه قادمون لنا، إنه في الخارج الأرنب الأبيض قادم |
| Gidemezsin. Beyaz Tavşan dışarıda. Bizim için geliyor. | Open Subtitles | لا تستطيعين، الأرنب الأبيض في الخارج إنه قادم إلينا |
| Bak,Beyaz Tavşan... Kraliçe için çalıştığını bildiğimizi bilmiyor. | Open Subtitles | اسمعي، لا يملك الأرنب الأبيض فكرةً أنّنا اكتشفنا عمله مع الملكة |
| Şu büyük, Beyaz Tavşan Harvey konusunda çok duygusallaştığı için hasta diyorum. | Open Subtitles | حدث ذلك عندما كانت عاطفية جداً " بشأن ذلك الأرنب الأبيض الكبير "هارفـى |
| Beyaz Tavşan. Bay Tavşan. Bay Tavşan-- | Open Subtitles | الأرنب الأبيض يا سيد أرنب، سيد أرنب |
| Beyaz Tavşan çok gecikmişti. | Open Subtitles | الأرنب الأبيض كَانَ متأخّرَ جداً |
| Geç kalıyorum!" dedi Beyaz Tavşan. | Open Subtitles | "يا إلهي, يا إلهي, سأتأخر!" قال الأرنب الأبيض |
| "Çok geç kalıyorum!" dedi Beyaz Tavşan. | Open Subtitles | "سأكون متأخراً جداً," تنهد الأرنب الأبيض. |
| "Tanrım, ne kadar geç oldu!" dedi Beyaz Tavşan. | Open Subtitles | "يا إلهي! , لكم صار الوقت متأخراً!" تنهد الأرنب الأبيض. |
| Kraliçe çok öfkelenecek!" dedi Beyaz Tavşan. | Open Subtitles | "آه, ستكون الملكة غاضبة" غمغم الأرنب الأبيض. |
| "Bana birkaç makas getir" dedi Beyaz Tavşan. | Open Subtitles | أسرعي, و أحضري لي مقصاً جديداً." قال الأرنب الأبيض. |
| Seninle artık konuşmuyorum ben. "Beni yalnız bırak" diye sertçe emretti Beyaz Tavşan. | Open Subtitles | "لا تناقشي, و اذهبي بعيداً" أمر بحزم الأرنب الأبيض |
| ...diye çığlık attı Beyaz Tavşan. | Open Subtitles | "أوه, أوه, أوه!" صرخ الأرنب الأبيض من الألم |
| "Kapıdan giremezsem, pencereden gireceğim" dedi Beyaz Tavşan. | Open Subtitles | "إن كنت لم أستطع الدخول من الباب فسأدخل من خلال النافذة," قالها الأرنب الأبيض. |
| "Artık geç kaldığıma eminim" dedi Beyaz Tavşan. | Open Subtitles | "قد تأخرت الآن بلا أدنى شك" اشتكى الأرنب الأبيض. |
| "Tanrım, boynumu vuracaklar!" dedi Beyaz Tavşan. | Open Subtitles | "يا إلهي, ستقطع رأسي!" تنهد الأرنب الأبيض. |
| "Bunu yanında taşımalısın" dedi Beyaz Tavşan. | Open Subtitles | "عليكِ أن تتعلمي هذا عن ظهر قلب" قالها الأرنب الأبيض. |
| Beyaz Tavşan çalmaya başladığında bunu küvete atmamı istiyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | تريدنيأن... أضع هذا داخل الحوض حين يثور "الأرنب الأبيض"، أهذا صحيح؟ |