| Kızın sol Bileğinde dört at dövmesi var. | Open Subtitles | و لديها وشم على معصمها الأيسر , من اربعة أحصنة |
| Görüşüne göre hastamızın sol Bileğinde Colles kırığı var. | Open Subtitles | يبدو أن مريضتك لديها كسر مضاعف في معصمها الايسر |
| Oğlunu kaybettin yahu. Kaybolmadı. Bileğinde valiz numarası var ya. | Open Subtitles | لقد أضعت إبننا إنه ليس ضائع، لديه علامه على معصمه |
| Tabancayı tutan elinin Bileğinde dövme var. | Open Subtitles | الرجل يحمل وشماً على معصمه اليد تحمل لبان |
| Bileğinde bir sorun gözükmüyor. Minik bir burkulma, bu yeterli olacaktır. | Open Subtitles | يبدو أن كاحلك بخير، إنـّه ألتواء بسيط هذا سيساعدك |
| Kont Olaf'ın Bileğinde göz dövmesi vardı. Çocuklar için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | أولوف كان عنده وشم عين على كاحله أى شئ للأولاد |
| Ama Bileğinde yara yok. Bu, onun kanı olamaz, müfettiş. | Open Subtitles | لايوجد هناك جروح على رسغها أيُها المحقق، لايمكن أن يكون هذا دمها. |
| Bileğinde bir lastik bant vardı ve omzunda bir örümcek. | Open Subtitles | كان لديك شريط مطاطي على معصمك , و عنكبوت على كتفك . |
| Kurbanımızın Bileğinde titanyum eklem varmış. Birazdan çıkartacağım. | Open Subtitles | ضحيتنا كانت تملك مفصل كاحل مصنوع من التيتانيوم وسـأقوم بفكه |
| İyi olacak. Bileğinde sadece kılcal bir çatlak var. Yerine oturttuk. | Open Subtitles | ستكون بخير، مجرّد كسر نحيل في معصمها وقد جبّرناه. |
| İyi olacak. Bileğinde sadece kılcal bir çatlak var. Yerine oturttuk. | Open Subtitles | ستكون بخير، مجرّد كسر نحيل في معصمها وقد جبّرناه. |
| Bileğinde bir sorun var ama bakmama izin vermiyor. | Open Subtitles | هناك مشكلة في معصمها لكنها لا تدعني ألقي نظرة |
| Bana saldıran adamın sağ Bileğinde dövme vardı. Bu adamın yok. | Open Subtitles | الرجل الذي هاجمني يحمل وشما على معصمه الأيمن ، أما هذا فلا |
| Adam evsizdi fakat Bileğinde kırmızı bir kurdele vardı. | Open Subtitles | القتيل كان مشرّدا لكن لديه شريط أحمر مربوطًا حول معصمه |
| Ayak Bileğinde sürekli takılı kalacak. | Open Subtitles | الآن ، سيبقى هذا على كاحلك دائماً |
| Ben senin Bileğinde görmedim, anne. | Open Subtitles | لا أرى وحداً على كاحلك يا أمّي. |
| Kurbanın Bileğinde bağlanma izi yok muydu? | Open Subtitles | أليس لضحيتنا علامات أربطة على كاحله ؟ |
| Bileğinde 2. derecede yanık var. | Open Subtitles | لديها حرق درجة ثانية على رسغها |
| - Cihazın içeriden nasıl kırıldığını anlamaya çalışıyordum ama seni bulduğumuzda hâlâ Bileğinde takılıydı ki bu bir anlam ifade etmiyor. | Open Subtitles | -لذلك، كنت أفكر كيف أن قارئ النبض بدا وكأنه متضرر من الداخل، ومع ذلك كان مازال في معصمك لما وجدناك.. |
| El Bileğinde çatlak var, ayak bileği burkulmuş ve burnu kırılmış. | Open Subtitles | هناك كسر شعري في المعصم و كاحل ملتو وانف مكسور |
| Bu cihaz, Bileğinde, derinin altına yerleştirilen radyo frenkanslı kimlik vericisidir. | Open Subtitles | وهو نشط و مستمر بالارسال تم إدخاله تحت جلد الأنسجة فى رسغه |
| Bileğinde bir çeşit sakatlanma olduğunu hatırlıyorum, bir sargı ve koltuk değnekleri vardı. | TED | مازلت أذكر , كان كاحلها مصابا نوعا ما ضمادة آس وعكازات |
| Bulantı, kusma ve ayak Bileğinde şişme gibi böbrek yetmezliği belirtilerini hamilelik belirtileriyle karıştırmış olabilir. | Open Subtitles | الأعراض المبكرة للفشل الكلوي هي الغثيان و القئ و تورم الكاحل ربما لم تفرقها عن غثيان الصباح |
| Hasta 17 yaşında, bayan. Bileğinde sıyrıklar ve travma olduğu görülüyor. | Open Subtitles | فتاة سنها 17 عام تأتي بسحجات و صدمة برسغها |
| Dinleyin, herkes kelepçenin bir halkasını Bileğinde tutmalı. | Open Subtitles | لكن اسمع, كل شخص يبقى كفا واحد على الرسغ فى كل الاوقات |
| Bileğinde ve yanağında kırık bir kemik vardı. | Open Subtitles | كان لديّها معصم مكسور، كان لديّها عظم خدّ مكسور |
| Bileğinde ip izleri var. Diğerine de bir bakar mısın? | Open Subtitles | أنا عِنْدي البعضُ علامات رباطِ على رسغِه. |
| Bileğinde parmaklarımı hissedeceksin. | Open Subtitles | حسناً، ستشعر بأناملي على رسغك |