| Onları sokak plastik cerrahları kullanıyor. Doktor bile değiller. | Open Subtitles | كأن يستخدمها أطباء التجميل في لوس أنجلوس إنهم ليسوا حتى أطباء حقيقين |
| Hazır olmaya yakın bile değiller. | Open Subtitles | وهم ليسوا حتى قريبين مِن أن يكونوا مُـستعدين. |
| Birlikte bile değiller artık. | Open Subtitles | همّ ليسوا حتى مع بعضهم البعض الآن |
| Şu yaptıklarına bak, evli bile değiller. | Open Subtitles | انهم لا يجب أن يعملوا ذلك. انهم ليسوا متزوّجين |
| Tehlikede olan hayatlar seni ilgilendirmiyor, insan bile değiller. | Open Subtitles | الحياة التي مهدّدة بالضياع ليست شأنك وليست حتى بشرية |
| Onlar yarışta bile değiller. | Open Subtitles | انهم ليسو حتى في مجال المنافسة |
| "Öz kardeşim bile değiller tek istedikleri şey beni geride bırakmak, çok şeytanlar!" | Open Subtitles | أنهن لسن شقيقاتي، كل مايرغبن به هو الإطاحة بي، أنهم أشراراً. |
| Burada ölmeyi tercih ederler. Bu bölgeden bile değiller. | Open Subtitles | يموتون هناك، حتى أنهم ليسوا من المنطقة. |
| Öz dedem ve büyükannem bile değiller artık! | Open Subtitles | انهم ليسوا حتى أجدادي الحقيقية بعد الآن! |
| Evet, henüz binada bile değiller. | Open Subtitles | نعم, انهم ليسوا حتى في المبنى حتى الآن. |
| İngiliz bile değiller. | Open Subtitles | انهم ليسوا حتى بريطانيين |
| Nişanlı bile değiller. | Open Subtitles | انهم ليسوا حتى مخطوبين |
| Onlar ailen bile değiller. | Open Subtitles | فهم ليسوا حتى عائلتكَ |
| Benim çocuklarım bile değiller. | Open Subtitles | إنّهم ليسوا حتى أطفالي |
| Deliden de öte onlar. Artık insan bile değiller. | Open Subtitles | انهم اكثر من مجانين انهم ليسوا بشر |
| -Akraba bile değiller. | Open Subtitles | وليست حتى قريبةً لها |
| Canlı bile değiller. | Open Subtitles | إنهم ليسو حتى أحياء |
| "Öz kardeşim bile değiller tek istedikleri şey beni geride bırakmak çok şeytanlar." | Open Subtitles | أنهن لسن شقيقاتي، كل مايرغبن به هو الإطاحة بي، أنهم أشراراً. |