| Savaş uçağı pilotu bilekleri, yetişkin bir su samurunun kürkü misali saçlar, eyersiz olarak binebileceğin omuzlar. | Open Subtitles | معصمي طيار مقاتل, الشعر مثل فراء كلب ماء ناضج أكتاف يمكن ركوبها بدون سرج |
| Teddy Walshun bilekleri sıkıca bağlanmış ancak derin bağ izleri çevresinde derialtı kan toplanması yokmuş. | Open Subtitles | معصمي تيدي والش كانتا مقيدتين بشدة ولكن لم تكن هناك تجمعات دموية تحت الجلد حول علامات الربط العميقة |
| Parçalanmış el ve ayak bilekleri yanmış ciğerler, yaralanmış organlar. | Open Subtitles | كاحلين ومعصمين مكسورين رئتين شبه محترقة, ندبات على الأعضاء |
| Yanağı çizilmiş, bilekleri sanki biri onu hırpalamış gibiydi. | Open Subtitles | أصيبت بجرح على وجنتها وبدا من رسغها أن شخصا إعتدى عليها |
| Kelepçelere karşı direnmekten bilekleri kırılmıştı ayak bileklerindeki kemikler birbirine yapışmıştı çünkü ayakları bağlanmıştı ve yan tarafı, omzu ve kalçası iltihap tarafından yeniyordu. | Open Subtitles | لقد انكسر معصميها من جراء مقاومتها للأصفاد و العظام في كاحلي قدميها كانت مسطحة معاً لأن قدميها كانتا مقيدتان |
| Onu da kutunun yanında bilekleri kesilmiş olarak bulduk. | Open Subtitles | عثرنا عليه ميتًا على الأرض بجانب الصندوق وقد تم تمزيق معصميه |
| Ayak bilekleri biraz kalınca sanırım. | Open Subtitles | كاحليها نوع ما عريضه على ما أعتقد |
| Güzel bir ensesi, güzel gögüsleri, güzel bir sesi, güzel bilekleri, güzel bir alni, güzel dizleri var. | Open Subtitles | صوت جميل، أرساغ جميلة، جبهة جميلة، أقدام جميلة. |
| bilekleri çözüp, röntgen için hazırlamalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نفكّ قيود المعصمين ونحضّرها لتصوير بالأشعة السينية. |
| Sıyrıklara bakılırsa, maktulün bilekleri bağlıymış. bilekleri, kurtulmak için çırpındığından dolayı çıkmış. | Open Subtitles | توحي الكشوط أنّه تمّ تقييد معصمي الضحية، وحصل الخلع بسبب كفاحها لتحرير نفسها. |
| Pavlus'un bilekleri o zincirlere sığmayacak kadar kalındı. | Open Subtitles | إن معصمي (بول) كانا سميكين للغاية لتنُاسبهم تلك السلاسل |
| Bayan Bradley'nin ayak bilekleri çok hoş. | Open Subtitles | السيدة براندلي تمتلك كاحلين جميلين |
| - Ya da büyük bilekleri. | Open Subtitles | بل كاحلين كبيرين على الأقل |
| Belki kalın bilekleri vardır. | Open Subtitles | ربما لديها كاحلين سميكين. |
| Komileri pataklamaktan bilekleri ağrımaya başlamıştı. Yani Banditto Blanco değil mi? | Open Subtitles | في رسغها من صفع الشباب في الحافلات |
| bilekleri kanıyor. | Open Subtitles | معصميها ينزفان |
| El ve ayak bilekleri kırılmış. | Open Subtitles | معصميها والكاحلين تعرضا للكسر |
| - Yani bilekleri birbirine bağlanmış. | Open Subtitles | -إذن كان معصميها مربوطين معاً . |
| Bir neşter James'in eline yerleştirilmiş ve bilekleri kesilmişti ustalılıkla. | Open Subtitles | " لقد تم وضع مشرط في يد جيمس " " تم جرح معصميه بخبرة " |
| Conchita'nın bilekleri şiş. | Open Subtitles | كونشيتا متورمه كاحليها . |
| Evet, bilekleri şiş. | Open Subtitles | نعم، هو لديه أرساغ سمينة. تَعْرفُ؟ |
| bilekleri şurada çaprazla. | Open Subtitles | اشبكو المعصمين هكذا |