| Şehirde yeni oyuncular olduğunu duyunca opera biletlerimizi iptal ettim. | Open Subtitles | ألغيت تذاكر الأوبرا لسماعي أن ثمّة لاعبين جدد في المدينة. |
| Daha demin Jam'in annesinin bizim kodumun Kiss biletlerimizi ateşe vermesini izledik! | Open Subtitles | شاهدنا فقط تذاكر أمي الشعلة سخيف لدينا کیس المربى المفضل |
| Stewie'yle uçak biletlerimizi verip yerine tren biletleri aldık. | Open Subtitles | انا وستيوى ابدلنا تذاكر الطياره بتذاكر للقطار. |
| Bak biz biletlerimizi önceden aldık. Bunları amcaya sen veriyorsun. | Open Subtitles | لقد اشترينا تذاكرنا من قبل أنت من ستعطيها لعمو حينما ندخل من الباب |
| biletlerimizi otel odamızı temizleyen bayana verdik. | Open Subtitles | أعطينا السيدة التي نظفت غرفتنا في الفندق تذاكرنا |
| Birinci sınıfta yolculuk ediyorsun ve biletlerimizi satın aldın. | Open Subtitles | أنت تسافر في الدرجة الأولي وقد دفعت ثمن تذاكرنا |
| O konu üstünde çalışıyorum. Selam Mike. Şehirden çıkış biletlerimizi aldın mı? | Open Subtitles | أعمل على ذلك مرحباً ، مايك هل حصلت على تذاكر خروجنا من المدينة؟ |
| Yandaydım, Paul'e bale biletlerimizi veriyordum. | Open Subtitles | كنت عند الجيران فحسب. قدّمت لبول تذاكر الباليه الخاصة بنا. |
| Dört gaspçı az önce biletlerimizi çaldı. | Open Subtitles | أربعة السراق سرق فقط لدينا تذاكر. |
| Daniel biletlerimizi Gio'ya verdi çünkü sevgilimin o olduğunu sandı çünkü seninle çıktığımı öğrenirse seni kovacak. | Open Subtitles | لقد اعطى "دانييل" تذاكر العرض "لجييو" لانه اعتقد اعتقد بانه صديقي لان اذا علم |
| Merkezdeki arkadaşlardan biri bu akşam mekanda görevli olarak çalışıyormuş ve biletlerimizi VIP'ye yükseltti. | Open Subtitles | واحد من الرجال في بلدي منطقة غير العمل الأمني في المكان الليلة وكان قادرا على ترقية لدينا تذاكر لكبار الشخصيات! |
| Mesela balayı biletlerimizi. | Open Subtitles | مثـل تذاكر شهر عسلنـا. |
| biletlerimizi yolluyorlar. | Open Subtitles | سيبعثون لنا بأربع تذاكر |
| Tek ihtiyacımız olan şey şu otomatik Fransız biletçisinden biletlerimizi almak. | Open Subtitles | كلّ ما نحتاجه هو أخذ تذاكرنا من هذا الموزع الآلي الفرنسي للتذاكر |
| - biletlerimizi al. -O kadar hızlı değil. | Open Subtitles | ـ فلنحصل على تذاكرنا ـ ليس بتلك السرعة |
| Louis, Munşi, biletlerimizi alacağım. | Open Subtitles | الأول منذ 20 سنة (إنتبه لـ (لويس) (مونشيه سأفحص تذاكرنا |
| biletlerimizi bulamıyordum. Olamaz! | Open Subtitles | ولم نستطع إيجاد تذاكرنا |
| biletlerimizi aldım. | Open Subtitles | -لقد حصلت على تذاكرنا |
| Maui'ye biletlerimizi aldın mı? | Open Subtitles | هل جلبت تذاكرنا للسفر إلى (ماوي)؟ |
| Bir ihtimal uçak biletlerimizi kumarda kaybetmiş olabilirim. | Open Subtitles | ربما قد راهنت بتذاكر عودتنا |