| Karanlık ruh bir bedende değilse bileziğin geçit görevini göreceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن السوار سيفتح بوابة فروح الظلمة محتجزة داخل مضيف |
| Taktığım bileziğin büyüsü gitse bile onu bulacağım ve hislerimden bahsedeceğim. | Open Subtitles | حتّى بعد زوال السحر عن هذا السوار سأجده و أخبره بشعوري |
| bileziğin, kravatımla birlikte iyi bir düğüm oluşturdu. | Open Subtitles | سوارك هذا يقوم بربطة جيدة للإرشاد بربطة عنقى |
| Düşünüyordum. bileziğin karanlığı geri teptirdi onu göndermedi. | Open Subtitles | كنت أتساءل، يبدو أن سوارك يصد الظلمة ولا يبعدها |
| bileziğin çok hoş. Ona bir dakikalığına bakabilir miyim? | Open Subtitles | ذلك سوار جميل الذي لديكِ هل يمكنني أن أراه لدقيقة؟ |
| bileziğin kolyenle savaş içinde. | Open Subtitles | سوار الخاص بك في حالة حرب مع قلادة الخاص بك. |
| Peki neden daha önce taktığım bileziğin üstünde vardı? | Open Subtitles | لماذا إذن كانت على السوار الذي كنت أضعه؟ |
| bileziğin üzerindeki tüm semboller kadına uyuyor. | Open Subtitles | كل الحلي على السوار تتطابق الأحرف الأولى من اسمها |
| bileziğin bende duruş şeklini beğendiğini söylediğinde ciddi miydin? | Open Subtitles | هل كنت جاداً عندما قلت انه اعجبك كيف بدا السوار عليّ؟ |
| Çinliler, kırmızı bileziğin şans getirdiğini söyler. | Open Subtitles | يقول الصينيون أنّ السوار الأحمر يجلب الحظ |
| Her şey o bileziğin orada olması gerektiğini işaret ediyordu. | Open Subtitles | كلّ شيءٍ يُشير لافتراض وجود ذلك السوار هناك. |
| Seni o şeytanlardan koruyan, küçük bileziğin var. | Open Subtitles | لديكِ سوارك الخاص، لحمايتك من تلك الشياطين |
| Seni o şeytanlardan koruyan, küçük bileziğin var. | Open Subtitles | لديكِ سوارك الصغير ليحميك مِن تلك الشياطين |
| Hayır, sıkıcıdır. Bu arada, bileziğin hoşuma gitti. | Open Subtitles | ... لا انه كذلك بالمناسبة لقد اعجبني سوارك |
| Peki. bileziğin, saatin, küpelerin. Ver onları bana. | Open Subtitles | سوارك وساعتك وقرطك سلّميني إيّاهم |
| Bağlarını sıkmamız gerek. Kolyen veya... bileziğin falan var mı? | Open Subtitles | نحتاج إلى أن نشدّ أصفاده هل لديك قلادة أو سوار أو ما شابه؟ |
| - MedicAlert bileziğin var mı? - Hayır, açıklamaları. | Open Subtitles | هل لديك سوار ألتر الطبي لا إنها توجيهات |
| Para yoksa, ortada bileziğin olması gerekir. | Open Subtitles | لا مال يعني وجوب أن يكون هناك سوار. |
| bileziğin. | Open Subtitles | خلخالكَ |
| Ian'la Erin'in arkasında oturan kişi büyükannemin Julie'ye verdiği bileziğin aynısından takıyordu. | Open Subtitles | إن الشخص الذي أمامنا يرتدي نفس الأسورة التي أعطيتها لها |
| Ve bu bileziği gördüğümde, dikenlerden yapılmış bir bilezik. bileziğin bir anlamı yok. | Open Subtitles | وعندما أرى هذه الحلقة إنها حلقة من الشوك هذه الحلقة لا تمثّل شىء إنها مخلصة لك |
| Nazarlıklı bileziğin için başka bir nazarlık alacağım. | Open Subtitles | سأشتري لك تميمة أخرى .. ليكونا زوج من التمائم |