| Bilgisayar bilimlerinde hakim bir düşünce tarzı haline geldi | TED | أصبحت مدرسة الفكر المسيطرة في علوم الحاسب. |
| Bunlar, bilgisayar bilimlerinde ciddi sorular. | TED | الأن , هذه هي الأسئلة الكبيرة في علوم الكمبيوتر. |
| Büyü bilimlerinde okuyup gereksiz bir diploma alacak olması bir yana, bir de zamanını böyle saçma şeylerle harcıyor. | Open Subtitles | كونه يحصل على درجة غير مجدية بمثالية في علوم ما وراء الطبيعة، هذا شيء وكونه يضيع كل وقته في ذلك هذا شيء آخر |
| Matematik ve fen bilimlerinde lisans derecem var. | Open Subtitles | أنا أحمل درجة بكالوريوس في علوم الرياضيات والفيزياء. |
| Biz bunu, bilgisayar bilimlerinde "simulasyon" olarak adlandırıyoruz. | TED | وهذا ما نسميه، في علوم الكمبيوتر ب "المحاكاة". |
| Bilgisayar bilimlerinde doktora yaptım. | Open Subtitles | لدي دكتوراة في علوم الحاسب الالي |
| Bilgisayar bilimlerinde kıdemli bir son sınıf öğrencisiymiş. | Open Subtitles | إنّه طالب متخصص في علوم الحاسوب. |
| - peynir bilimlerinde yapmayı istemekten iyidir. | Open Subtitles | (لدرجة تجعلك تود العودة إلى (ويسكونسين وتُحضر الماجستير في علوم الجبن |
| Burada bilgisayar bilimlerinde yandal yapan ve Derin Ağ ile ilgili bir yazı yazan arkadaşının aksine modern şeylerle ilgilenmezler. | Open Subtitles | أنها لا تولي اهتماما _ إلى الأشياء الحديثة، على عكس صديقك هنا، الذين minored في علوم الكمبيوتر وكتب ورقة على الويب الظلام. |
| - Bilgisayar bilimlerinde. | Open Subtitles | -إنه يدرس علوم الكمبيوتر |