| Ben... Ben bunu nasıl açıklayacağımdan tam olarak emin değilim. biliyorum zaten. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف أشرح لك هذا - أنا أعرف بالفعل - |
| Aslında ederdim ama bunu halletmek için ne yaptığını biliyorum zaten. | Open Subtitles | كنت أود ذلك لكنني أعرف بالفعل ما فعلتيهِ من أجلي |
| Hayatım senin nasıl bir manyak olduğunu biliyorum zaten. | Open Subtitles | عزيزتي، أعرف بالفعل إلى أي درجة أنت مجنونة. |
| Konuşurken, hangisinden bahsettiğimi biliyorum zaten. | Open Subtitles | فأنا أعلم عمن أتكلم عندما أتكلم |
| Konuşurken, hangisinden bahsettiğimi biliyorum zaten. | Open Subtitles | فأنا أعلم عمن أتكلم عندما أتكلم |
| Siktir et, biliyorum zaten. | Open Subtitles | تباً لذلك، فأنا أعلم مسبقاً. |
| Ne diyeceğini biliyorum zaten. | Open Subtitles | أعرف بالفعل ماذا سيقول. |
| Nerede olduğunu biliyorum zaten. | Open Subtitles | لأنني أعرف بالفعل مكانها |
| - biliyorum zaten. | Open Subtitles | -أنا أعرف بالفعل |
| Kabul. Evet. Hetty kâbusunu biliyorum zaten. | Open Subtitles | موافقة، أعلم مسبقاً كوابيس (هيتي) |