ويكيبيديا

    "bir çağda yaşıyoruz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نعيش في زمن
        
    • نعيش في عصر
        
    • نعيش الآن في
        
    Biz tarihte çok özel ve nadir bir zamanda, yani 4 dalın birleşiminin tasarımcılara şu ana kadar eşi benzeri olmayan imkanlara ulaşım sağladığı bir çağda yaşıyoruz. TED نحن نعيش في زمن خاص جداً في التاريخ، وقت نادر، وقت يسمح فيه التقاء أربعة مجالات للمصممين بالوصول إلى أدوات لم يكن من الممكن الوصول إليها أبدا من قبل.
    Evlâtlarım, düzensizliğin ve kinin egemen olduğu bir çağda yaşıyoruz. Open Subtitles أولادي نعيش في زمن الحقد والنزاعات
    En tepedekiler ve diğer herkes arasındaki gelir eşitsizliğinin giderek tırmandığı bir çağda yaşıyoruz. TED إننا نعيش في عصر من عدم المساواة في الدخل المتزايد، لا سيما بين أولئك في القمة وأي شخص آخر.
    Gelir eşitsizliğinin en tepeye tırmandığı bir çağda yaşıyoruz. TED لذا نحن نعيش في عصر من عدم المساواة في الدخل المتزايد، خاصةً في أعلى الهرم.
    Artık bağlı bir çağda yaşıyoruz, herhangi birinin, herhangi bir zamanda, gerçek zamanda elimizdeki küçük cihazla yerini tespit edebileceğimiz bir zaman. TED نحن نعيش الآن في عصر الاتصال حيث يمكننا تحديد مكان أي شخص، في أي وقت، في الوقت الحقيقي، من جهاز صغير في أيدينا.
    Kitapların son günlerinin yaklaştığı bir çağda yaşıyoruz, şüphesiz ki elektronik kağıt yakında onların yerini alacak. TED نعيش الآن في عهد نهاية الكتب حيث قامت الأوراق الإلكترونية بإحلال مكانها بلا شك.
    Tehlikeli bir çağda yaşıyoruz. Robert Frobisher'ın besteci olduğu söyleniyor. Open Subtitles .نحن نعيش في زمن خطير .يا لها من فضيحة.
    Dev, harika bir çağda yaşıyoruz. Open Subtitles "ديف"، نعيش في زمن مذهل.
    Çok ama çok karanlık bir çağda yaşıyoruz ve siz de sorunun büyük bir parçasısınız. Open Subtitles ‫نحن نعيش في عصر مظلم جداً ‫وأنتما جزء من المشكلة
    Artık hükûmetlerin, insan kaderinin gerçek hükümdarları olmadığı yeni bir çağda yaşıyoruz. Open Subtitles إننا نعيش في عصر جديد حيث الحكومات لا تملك تحديد مصائر البشر حقاً.
    Biliyorsunuz televizyon ve fotoğraf çağı. Görüntüleri bir kez görüp unutmaya alıştığımız bir çağda yaşıyoruz. Bunlar büyük karmaşık resimler, neredeyse çizgi roman gibi birden çok hikâye anlatıyorlar. TED نحن نعيش في عصر اعتدنا فيه على الصور التي نراها في التلفاز الصور ذات البعد الواحد. أما هذه فهي قطع كبيرة ومعقدة تقريباً كرسومات كرتونية ذات أبعاد متعددة
    Büyük buluşların her zaman laboratuvarlarda ya da akademi amfilerinde değil de araştırmalara kendince yardım eden insanların bilgisayarlarında, masaüstlerinde ya da ellerinde şekillendiği bir çağda yaşıyoruz. TED أننا نعيش في عصر حيث بعض الإنجازات العظيمة لن يحدث في المعامل أو قاعات الأوساط الأكاديمية بل على أجهزة الكمبيوتر المحمول، أجهزة الكمبيوتر المكتبية على راحة ايدي الناس نحن ببساطة سنساعد في البحث
    Ama yoldan çıkmaya böylesine hazır olduğumuz başka bir zaman da yoktu ve bu günümüzde yeni arzularımız olduğundan değil, nedeni, öyle bir çağda yaşıyoruz ki arzularımızın peşinden koşmaya hakkımız olduğunu düşünüyoruz, çünkü mutlu olmayı hak ettiğimiz kültür bu. TED لكن أيضا لم نكن أبدا أكثر ميلا إلى الطيش ليس لأنه لدينا رغبات جديدة اليوم ولكن لأننا نعيش في عصر حيث نشعر بأنه يحق لنا اتباع رغباتنا لأن هذه هي الثقافة التي تجعلني أستحق أن أكون سعيدا
    Şu an bilim adamlarının 'korumaya bağımlı' demeye başladıkları bir çağda yaşıyoruz. Bu terim şu demek, öyle çok şeyi bozduk ki doğa büyük ihtimalle artık kendi başına ayakta duramayacak ve soyu tükenmekte olan türlerin çoğu eğer biz doğada gezinip, etraflarındaki dünyayı hileli biçimde onların lehine çevirirsek hayatta kalacak. TED نحن نعيش الآن في زمن بدأ العلماء بدعوته زمن "الاعتماد على المحافظة" وما يعنيه هذا الاسم هو اننا قمنا بازعاج الطبيعة بشكل كبير لا يسمح لها بان تقف بنفسها، وان الانواع الاكثر تعرضاً للانقراض سوف تستمر وتبقى فقط اذا بقينا هناك في المشاهد الطبيعية نغير العالم من حولهم لمصلحتهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد