bir çoğumuz başkaları için çalışıyoruz. Başkalarına bağlıyız. | TED | العديد منا يعمل لناس آخرين نعمل تحت تصرف ناس آخرين |
İlk grevimizden önce, ben de dahil olmak üzere bir çoğumuz, hiç sokak eylemi planlamamıştık. | TED | قبل اضرابنا الأول، العديد منا بما فيهم أنا، لم يسبق له أن نظّم مظاهرة عامة أو أي نوع من أنواع التظاهر مسبقًا. |
bir çoğumuz, olayların yaşandığı yere götürüldük. | Open Subtitles | مجموعة منا غطينا رؤوسنا وذهبنا للمكان حيث كانت تجري الصفقة |
Bu yüzden bir çoğumuz bir tür felaket tellallığından muzdaribiz, çok fazla çöküş pornosundan uyuşmuş durumdayız. | TED | الكثير منا يعاني نوعاً من التعب من نهاية العالم، نصبح شيئاً فشيئاً مخدرين من الانهيار القادم. |
Bu yöntemler farkındalığımızı ve etrafımızı algılayışımızı geliştiriyorlar. bir çoğumuz normalde bu iki nokta üzerinde çok durmaz. | TED | فهي تفرض نوع من العمق في المعالجة هي نوع من الذهن والتي لا يقوم معظمنا بتدريبه |
- Yakalanma korkusu olmasaydı bir çoğumuz yabaniler gibi davranırdık. | Open Subtitles | لولا الخشية من الإيقاع لكان أغلبنا مثل الهمج |
Teknoloji gelişirken ve ilerlerken bir çoğumuz bu gelişmelerin bizi daha akıllı ve bizi dünya ile daha fazla bağlantılı yaptığını varsayıyor. | TED | مع تطور التكنلوجيا وتقدمها يظن العديد منا.. أن هذا التقدم يجعل منا أشخاصاً أكثر ذكاءاً حنكة وأكثر اتصالا مع العالم |
bir çoğumuz topolojiyi her gün kullanırız. | Open Subtitles | علم دراسة المواقع# العديد منا يستخدم الطوبولوجيا يومياً. |
bir çoğumuz seçkin kariyerlerimizi arkada bıraktık. | Open Subtitles | العديد منا تركوا خلف ظهورهم مهن بارزة |
Gözümde canlandırmakta zorlanmıyorum, haftalarca, aylarca ikinci sınıf bir vatandaş olarak sokaklarda ya da "Orman" gibi aptalca ve ırkçı bir adı olan korkunç, derme çatma bir kampta yaşasak, bir çoğumuz her şeyi yapmaya razı olurdu. | TED | وليس لدي أي مشكلة في تخيّل بعد قضاء أسابيع أو حتى أشهر كمواطن من الدرجة الثانية، العيش في الشوارع أو في مخيم مؤقّت مخيف مع حمل إسم غبيّ مثل "الغابة"، العديد منا مستعد للقيام بأي شيء. |
Ama bir çoğumuz korkuyordu. | Open Subtitles | لكن كان العديد منا خائفين |
bir çoğumuz buna müteşekkiriz zaten. | Open Subtitles | العديد منا ممتنون لها |
bir çoğumuz o gece dönüştürüldük ve bir de yan kamptaki kadın vardı, ismi Heather. | Open Subtitles | حسنا , مجموعة منا تحولوا في تلك الليلة وكانت هناك تلك المرأة في المخييم بجانينا هيذر |
bir çoğumuz Funny Girl seçmelerine yazılmaya gidiyoruz sonra da Mamma Mia için ucuz bilet alacağız. | Open Subtitles | مجموعة منا سجلت لمشاهدى مسرحية "فتاة مضحكة"، وبعدها سنحصل على تذاكر سريعة لمشاهدة "ماما ميا"! |
bir çoğumuz evimize daha yakın duran bir lidere ihtiyacımız olduğunu düşünmeye başladı. | Open Subtitles | الكثير منا يعتقد أننا نحتاج زعيم قريب من دولتنا |
Bu hikaye çok eskilere dayanıyor bir çoğumuz doğmadan öncelerine. | Open Subtitles | كل هذا يعود الى عدة سنوات حتى قبل ان يولد الكثير منا |
bir çoğumuz öldü yada kaçtı ama ben bir tanesini canlı olarak yakalamadan gitmeyeceğim " | Open Subtitles | الكثير منا غادروا ولكني لم يمكنني ليس قبل ان أقوم بأسر أحد هذه الفصائل حياً |
O sıralarda bir çoğumuz yeni yıl kutlamaları için hazırlıklar yapıyorduk. Ancak Hindistan bir karanlığın içine gömüldü. | TED | و في الوقت الذي كان معظمنا هنا يستعدون لاستقبال العام الجديد، كانت الهند تنغمس في الظلام. |
Maalesef bir çoğumuz güneş koruyucu kullanmıyoruz ve kullananlar bunun ne zaman etkisini kaybettiğini bilmiyor çünkü görünmüyor. | TED | لسوء الحظ معظمنا لا يضع واقي الشمس، والذين يضعوه مِنّا لا يمكنهم معرفة متى يزول، لأنه غير مرئي. |
Hepinizin bildiği gibi, bir çoğumuz buna inanmıyor. | TED | حسنا ، كما تعلمون جميعا، لا يعتقد معظمنا بأننا نملكها. |
Basitçe bir çoğumuz geceleri gün boyunca bize gösterilenlere karşı durumda tahrik oluruz. | TED | أساسا أغلبنا سنشتغل في الليل بالأشياء نفسها التي سنقوم بإظهار عكسها أثناء اليوم . |