| bir çok kez para cezası aldı. İş masraflarının bir parçası. | Open Subtitles | يحصل على غرامات عدة مرات انه جزء من متطلبات عمله |
| O senin yıllar önce yaptığın ve bir çok kez güçlendirdiğin bir kural. | Open Subtitles | القاعدة التي وضعتها منذ سنوات عديدة وطبق عدة مرات |
| Demek öyle. Ama daha önce bir çok kez kaçtı. | Open Subtitles | كما تظنين، غير أنه فعل ذلك عدة مرات سابقاً. |
| Öldürme yetkisi var ve bunu bir çok kez kullanmış. | Open Subtitles | مُصرح له بالقتل وقد قام بذلك فى العديد من المرات |
| Ameliyathanelerde geçirdiğim 30 yıl boyunca bir çok kez kesildim. | Open Subtitles | ثلاثين عاماً في غرف العمليات لقد جرحت أكثر من مرة |
| Bak, bir çok kez tutuklandım ve bu kanunlara aykırı. | Open Subtitles | إصغي , لقد أُعتقلت... لمرات عديدة , و هذه ليست الإجراءات المناسبة. |
| Neden bunu bu kadar büyük bir sorun haline getirdin anlamıyorum Bunların haricinde, sen de onu bir çok kez aldattın... | Open Subtitles | أنا لا أعلم لماذا تضخم بهذا الأمر, لقد خنتها في العديد من المرات |
| Sonra onun en iyi arkadaşını siktim, hem de bir çok kez, çünkü yapabiliyordum. | Open Subtitles | وبعدها نمتُ مع صديقتها, صديقتها المقرّبة، عدّة مرّات يا رجل, فقط لأني كنتُ قادرًا على ذلك. |
| - "bir çok kez" ne yaptın bebeğim? | Open Subtitles | - " أطنان مِنْ الأوقاتِ " الذي؟ |
| Size doğru hediyeyi almak için bir çok kez buraya geldiler. | Open Subtitles | كانوا هنا مرات كثيرة جدا محاولين العثور على الهدية المناسبة لكِ |
| Davranışlarını bir çok kez tekrarlasalar bile hala bir yerlere gitmeye yetecek kadar para var. | Open Subtitles | حتى إذا هم كرروا المعالجة عدة مرات سيتبقا ما فيه الكفاية من المال لنا لذهاب الى اي مكان |
| Sevgilim. O... bir çok kez tanışmıştın. | Open Subtitles | صديقتي, لقد قابلتها عدة مرات قابلتها و قابلتها |
| Kasaba inşa edildiğinden beri masumiyeti ve saflığı geri getirmek için bir çok kez toplandılar. | Open Subtitles | لقد تقابلو عدة مرات منذ أن أنشأت المدينة لإعادة البراءة والنقاء |
| Bu merdivenleri daha önce bir çok kez çıkmıştım. Neden gözüme olduğundan daha dik görünüyorlar? | Open Subtitles | تسلقت هذه الدرجات عدة مرات من قبل لماذا تبدو حادة أكثر من أي وقت مضى ؟ |
| ÖIüm Meleği Diyarından onu bir çok kez izledim. Ona karşı duygularım biraz gelişti. | Open Subtitles | في الواقع، رأيت هذه الفتاة عدة مرات من عالم الشينيغامي، ولسبب ما، أكن لها المشاعر |
| Bunu neredeyse atlıyordum, bir çok kez katlanmış. | Open Subtitles | على ما أعتقد فوتوا هذه, لقد طويت عدة مرات |
| bir çok kez iş alırsın, sadece bir iştir, bilirsin. | Open Subtitles | تقبل بعمل .. وفى العديد من المرات .انه فقط عمل, كما تعلم |
| bir çok kez benimle batı kıyısına taşınmasını istedim. | Open Subtitles | طلبت منها العديد من المرات بأن تنتقل للساحل الشرقي معي |
| bir çok kez, onu dondurma kamyonunun arkasında iç çamaşırlarıyla... caddenin ortasında koşarken gördüm. | Open Subtitles | أكثر من مرة رأيته يركض بثوبه الداخلي وراء عربة الأيس كريم. |
| Onu daha önce bir çok kez yakaldım. | Open Subtitles | لقد طاردته لمرات عديدة |
| Böylece bir çok kez hayatımı kurtaran bu insanın hayatını kurtarmış olayım. | Open Subtitles | وإنقـاذ حـياتها كما أنقدت هي حياتي في العديد من الأوقات |
| Sonunda, her şey tersine döndüğünde Hawkman bir çok kez çizgiyi aştı ve bu çizgi onunla birlikte yok oldu. | Open Subtitles | وحتى حينما انقلب كلّ شيء رأساً على عقب. تخطّ "الرّجل الصقر" الحدّ عدّة مرّات حتى لم يعد الحد ظاهراً. |
| - bir çok kez. | Open Subtitles | - أطنان مِنْ الأوقاتِ. |
| Bunu bir çok kez yaşadım. | Open Subtitles | ..إنظر، لقد مررت بهذا مرات كثيرة جدًا... |
| Hayır. Bunu bir çok kez söyledi, ben de ona inandım. | Open Subtitles | لا, لقد قالها الكثير من المرات إلى أن صدقتها |