| Küçük bir ısırık onu derin ve huzursuz bir uykuya sürükler. | Open Subtitles | قضمة واحدة صغيرة و ستغرق في نوم عميق جداً و مزعج |
| Sadece bir ısırık, canım ve her şey yok olacak. | Open Subtitles | فقط قضمة واحدة , عزيزتي و كل هذا سوف يذهب بعيداً |
| Birkaç yudum gazlı içecek, bir ısırık elma da öyle. | Open Subtitles | إنها رشفتين من الصودا،إنها قضمة من التفاح إنها لا شيء |
| Hey, öğle yemeği yemedim. Şu donuttan bir ısırık versene. | Open Subtitles | أنا لا أحمل ثمن الغداء، اعطني قضمة من ذلك |
| Bu yaratıklardan gelebilecek ufak bir ısırık veya bir sıyrık, virüsün bulaşması için yeterli. | Open Subtitles | فقط عضة واحدة أو خدش من هذه المخلوقات كاف لذلك |
| Bir şeyi açıklığa kavuşturalım. Kolunuzdan bir ısırık alıyor ve siz bunun farkına varmıyorsunuz. | Open Subtitles | دعينى أفهم هذا بشكل واضح, لقد قضم قطعة من ذراعك, لكنك لم ترى هذا على الإطلاق ؟ |
| İlginç gerçek şu ki, bu örümcek tarafından bir ısırık, kesin ölüm demektir. | Open Subtitles | الحقيقة الممتعة, لدغة واحدة من هذا العنكبوت يعني الموت المحقق |
| Elmada bir ısırık daha olduğunu düşündük. | Open Subtitles | اعتقدنا اننا حصلنا على قضمة اخرى من التفاحة. |
| Sadece bir ısırık herkes için iyi bir gelecek olacak. | Open Subtitles | قضمة واحدة للحظ السعيد، من أجل الأوسم بينهم أجمعين. |
| Bir şirket pikniğinde çilekten aldığın bir ısırık seni acillik yaptığını hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر في احدى النزهات أن قضمة واحدة أرسلتك إلى غرفة الطوارئ. |
| bir ısırık alıyor ve mutfağa gönderiyor. | Open Subtitles | ومن ثمّ يتناول قضمة واحدة منه ويُرسله عودة إلى المطبخ. |
| Donuttan bir ısırık alsam müstakbel rahibimizin beni intihara yatkın sanması yüzünden isteğim dışında bu deli evinde tutulduğumu unuturum zaten. | Open Subtitles | قضمة واحدة من الدونات، وعلى الأرجح سأنسى تماما أنني محتجزة ضد إرادتي في ملجأ للمجانين لأن قسًا غبيًا تحت التدريب |
| Sorunun ne bilmiyorum ama o şekerden tek bir ısırık alırsan polisleri ararım. | Open Subtitles | لكن إن أخذت قضمة واحدة من قطعة الحلوى تلك سأتصل بالشرطة |
| bir ısırık alırsam, biftek verir misin? | Open Subtitles | لو تناولت قضمة من هذا هل سوف تُحضر لي شريحة من اللحم المشوي ؟ |
| Yemeği dolaba koyacağım, ama belki bundan bir ısırık almak istersin? | Open Subtitles | سأضع الطعام في الثلاجة لكن ربما لديك وقت لتتناولي قضمة من هذه؟ |
| bir ısırık alıp yargılamayı kessen nasıl olur? | Open Subtitles | لِمَ لا تأخذ قضمة من هذا و تتوقف عن إستجوابيّ؟ |
| bir ısırık aldı ve hepsini attı. | Open Subtitles | ما العيب في ذلك؟ أخذ عضة واحدة منه ورمى الباقي كله |
| pastandan bir ısırık alabildiysen şanslısındır derler. | Open Subtitles | ذلك بأنك محظوظ إذا حتى حصلت على قطعة من كعكتك |
| Küçücük bir ısırık, kocaman 7 ciltlik bir romanı hatırlatmıştı. | Open Subtitles | لدغة واحدة تصل رواية من سبعة مجلدات . |
| Sen elmadan sadece bir ısırık aldın. | Open Subtitles | حصلت على قضمة واحدة فقط من التفاح |
| Boynun arkasına bir ısırık ve ölüm. | Open Subtitles | عضة على الجزء الخلفي للرقبة وبعدها القتل |
| Hiç değilse peynirden bir ısırık alabilir miyim? | Open Subtitles | لكن هل يُمكنني على الأقل قضم قضمةً صغيرة من هذه الجبنة ؟ |
| bir ısırık alacaksın ve bir daha asla uyanamayacaksın. | Open Subtitles | فقط قضمه صغيره ولن تستيقظ أبداً |
| Çünkü önceden olsa bunların hepsini yiyebilirdim ama şimdi her birinden tek bir ısırık alıyorum. | Open Subtitles | لانني في الماضي كنت اكل كل هذا ولكن الان انا اكل لقمة واحدة فقط من كل واحدة |
| Kanunu kuyruğundan yakalayın ve hak ettiğiniz anlaşmadan bir ısırık alın. | Open Subtitles | "أمسك القانون من الذيل" واحصل على عضة في التسوية التي تستحقها |