| Sonda 5000 metrede deniz mahsüllerinden başka bir şey bulamadı. | Open Subtitles | "لا تلتقط المركبة الآلية شيئاً سوى الطعام البحريّ على عمق 5000 متر" | 
| Doktorum yanlış bir şey bulamadı ama bu iyi değil mi? | Open Subtitles | لكن هذا جيد, صحيح؟ , اذا دكتوري لم يجد شيء خاطئ؟ | 
| Lâkin doktorlar da bir şey bulamadı. Üşütmesi dahi yokmuş. | Open Subtitles | .ولكن الأطباء لم يجدوا شيئاً .ولا حتيِ الزُكام | 
| Arabayı bir yerde terk etmiş olmalılar, çünkü havadan takip edenler bir şey bulamadı. | Open Subtitles | أو ما أشبه لأن الدعم الجوي لم يجد أي شيء | 
| Tom, tüm binayı taradık. Adamlar bir şey bulamadı. | Open Subtitles | طوم، لقد مسحت المبنى لم يجدوا أي شيء | 
| Nomi bir şey bulamadı mı? | Open Subtitles | لم تتمكن "نومي" من العثور على المزيد من المعلومات؟ | 
| Olay Yeri İnceleme olay yerinde bir şey bulamadı. | Open Subtitles | فريق الأدلة لم يجد شيئاً في موقع الجريمة | 
| S.T.A.R. Labs'taki yüz tanıma sistemi de bir şey bulamadı. | Open Subtitles | والتعرف على الوجه البرمجيات في ستار مختبرات لم تجد أي شيء سواء. | 
| Sonda 5000 metrede deniz mahsüllerinden başka bir şey bulamadı. | Open Subtitles | "لا تلتقط المركبة الآلية شيئاً سوى الطعام البحريّ على عمق 5000 متر" | 
| O adamı arayınca, üzerinde hiç bir şey bulamadı, o anda silah çıktı, ve bu adam onlarla bir aradaydı. | Open Subtitles | عندما فتشه هذا الرجل لم يجد شيء ولكن في لحظة المجرم أخرج المسدس , أنا متأكدة أن هـــذا الرجـــل متـــواطـــئ معهـــم | 
| Suç laboratuarı üzerinden tekrar geçti ama bir şey bulamadı. | Open Subtitles | مختبر الجريمة فحص السلاح بكامل و لم يجد شيء. | 
| Nathan tüm kampanya ve ofis e-postalarına baktı ama bir şey bulamadı. | Open Subtitles | نيثن" تأكد من التقارير" وقرأ جيمع الرسائل لم يجد شيء | 
| Polis her yeri aradı ama bir şey bulamadı. Adam temiz. Belki de biri adamı öldürmeye çalışıyordu, kadını değil. | Open Subtitles | و قد قامت الشرطة المحلية بتفتيش كل بوصة بهذا المكان و لم يجدوا شيئاً , إنه بريء - ربما كان أحدهم يحاول قتله و ليس قتلها - | 
| Doktorlar da bir şey bulamadı. | Open Subtitles | الأطباء لم يجدوا شيئاً. | 
| Cevabın Merlin'in kütüphanesinde bir yerlerde olduğundan emin, ama henüz bir şey bulamadı. | Open Subtitles | إنه مقتنع أن الإجابة في مكان ما "في مكتبة "ميرلين ,لكنه لم يجد أي شيء بعد | 
| Teknisyenler, Emil'in orada olduğuna dair de bir şey bulamadı. | Open Subtitles | التقنيون لم يجدوا أي شيء حيث مكان عثور (إميل)، أيضًا | 
| Nomi bir şey bulamadı mı? | Open Subtitles | لم تتمكن "نومي" من العثور على المزيد من المعلومات؟ | 
| Cerrah bir şey bulamadı, ve kalbini çalıştıramadı. | Open Subtitles | الجراح لم يجد شيئاً لا يمكنه بدء قلبها | 
| O.Y.İ. bir şey bulamadı. | Open Subtitles | كلامٌ سليم. إلى الآن (و.م.ج) لم تجد أي شيء |