| Bana henüz teşekkür etme. Çok oraya ve güzel bir şov ortaya koy. | Open Subtitles | لا تشكريني الآن أخرجي هناك فقط وقدّمي عرضاً جيداً |
| Vay canına. Bunun siyasi bir şov olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | مذهل، لم أكن أعرف أنه سيكون عرضاً سياسياً |
| Bunun politik bir şov olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | مذهل، لم أكن أعرف أنه سيكون عرضاً سياسياً |
| Harika bir şov düzenledik ve deli gibi para topladık. | Open Subtitles | لقد عملنا عرضا رائعا و جمعنا تلالا من المال الوفير |
| Geçenlerde arkadaşlarım beni Londra’ya dört günlüğüne kum havuzunda oturacağım bir şov için çağırdılar ve ben de güzel olduğunu düşündüm. | TED | كان لدي عرض في لندن مؤخرا حيث اصدقائي قدمو لي دعوه للمجيئ الى لندن لمدة اربعه ايام على الجلوس في صندوق الرمال، فقلت: عظيم. |
| Göstermem gereken bir şov var. | Open Subtitles | لدي عرض لعين علي تشغيله |
| Katiller tarafından yapılan ve İnternet aracılığıyla tüm dünyayla paylaşılan bir şov. | TED | إنه عرضٌ أنتجه السفاحون وقد تم نشره حول العالم عبر الانترنت |
| Ve bir şov fikrim var bunu duymalısınız. | Open Subtitles | ولدي فكرة مشروع للعرض أود أن تسمعها |
| Eğer iyi bir şov ortaya koyarsak, bir sürü bağlantı yapabiliriz. | Open Subtitles | اذا قدّمنا عرضاً جيداً فسيمكننا عمل جميع أشكال الاتصال معهم |
| Adam gibi bir şov nasıl olur görmek isteyen varsa, şimdi benimle dışarı gelir. | Open Subtitles | و أي من يريد عرضاً حقيقياً يأتي معي للخارج الآن |
| Umarım patlamış mısırında tereyağı seversin. Müthiş bir şov olacağı kesin. | Open Subtitles | أتمنى أن تكوني من محبين تناول الفشار بالزبدة فهذا سيكون عرضاً عظيماً |
| Ama ihtiyaç varsa iyi bir şov da çıkarırım. | Open Subtitles | ولكن .. أستطيع أن أقدم عرضاً جيداً إن احتجت لذلك |
| Bana unutamayacağım bir şov sergilersen, ziyadesiyle ödüllendirilirsin. | Open Subtitles | لو قدمت لي عرضاً فإني لن أنساه أبداً سوف تنال مكافأة مجزية |
| Onlar için özel bir şov koyduğumu söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت أني سوف أقوم بتجهيز عرضاً خاص لهم. |
| Birisi bir şov düzenliyor, şovda sizi oynayacaklarmış. | Open Subtitles | ، أحدهم سيؤدي عرضا ما و سيتم تصوير شخصيتك فيها |
| Johnny emekli olduğunda beni son bir şov için arayacağını düşünmüştüm ama aramadı. | Open Subtitles | وحتى في النهاية , عندما كان جوني سيتقاعد تمنيت أن يدعوني لاؤدي عرضا اخيرا ولكنه لم يفعل |
| Adamlar yapmayı istiyorsa, onlara güzel bir şov yapalım. | Open Subtitles | إذا كانوا مستعدين لققيام بهذا لنعطي هؤلاء الناس عرضا |
| Hadi. Yapmam gereken bir şov var. | Open Subtitles | و الآن، هيا أيها اللامع لدي عرض لأقدمه |
| Göstermem gereken bir şov var. | Open Subtitles | لدي عرض لعين علي تشغيله |
| Bu akşam, özel bir şov olacak 2 şov bir arada. | Open Subtitles | ترون الليلة عرضٌ خاص، عرضين في عرض واحد. |
| Ve bir şov fikrim var bunu duymalısınız. | Open Subtitles | ولدي فكرة مشروع للعرض أود أن تسمعها |
| Bu çok hoş ama bilmen lazım, bizburada yeni bir şov arayışında değiliz. | Open Subtitles | هذا لطف منك لعلمك فقط.. لا نتطلع لتصوير مسلسل اخر هنا |
| Tiyatro kiralandı. Ayrıca bu çok büyük bir şov. | Open Subtitles | تم حجز القاعة وبجانب ذلك أيضا, إنه عرض رائع |