Eğer ihtiyaçları olsaydı kurumsal servislerle de bir araya getirebilirdi ama kurumsal servislere göre komşu hem daha iyi hem de daha ucuz bir alternatif. | TED | وقد كانت لتربطهم بالخدمات الحكومية إن كانوا في حاجة لها، لكن الجار بديل أحسن وأرخص بكثير للخدمات الحكومية. |
Ben hâlâ bir yaratıcılık alternatifinin yok olmaya bir alternatif olduğunun gerçek ve doğru olduğu kanısındayım, hatta belki de tek doğru. | TED | لا زلت أعتقد أن بديل الإبداع هو ذاته بديل الموت والاندثار. أمرٌ حقيقي للغاية، وربما الأمر الحقيقي الوحيد. |
İşte bu yüzden Bertelsmann Kurumu'nda sektöre bir alternatif düşünerek bir sürü vakit ve gayret sarfettik. | TED | و هذا هو السبب في أننا في مؤسسة برتلسمان قد استثمرنا الكثير من الوقت والجهد للتفكير في بديل لهذا القطاع. |
Bunu yapmak için birim boyutları kısıtlı olan cam dışında bir alternatif bulmamız gerekiyordu. | TED | ولكي نقوم بهذا .. كان يتوجب علينا ان نستخدم زجاجاً بديلاً والذي كان محدوداً جداً تبعاً للاحجام التي كنا نطمح إليها |
Ve bu onlar daha iyi bir alternatif bulana kadar devam edecek. | TED | وهذا ما سيحدث إلا إذا امتلكوا بديلاً أفضل. |
bir alternatif düşüneceğim. | Open Subtitles | سـأفكر في البديل. |
- Hayır, bunu da söylemedim. Başka bir alternatif göremiyorum. | Open Subtitles | لم أقل ذلك لا أرى أي بدائل أخرى |
Bence Batı geleneği bize ihtişamlı bir alternatif gösteriyor. Ve bu da trajedi. | TED | اعتقد ان التقاليد الغربية تعرض بديلا رائعا. و هو المأساة. |
Karşı karşıya kaldığınız her seçimin kolay bir seçim olduğu bir dünya hayal edin, her zaman diğerlerinden iyi bir alternatif var. | TED | تخيل عالمًا فيه كل خيار تواجهه هو خيار سهل، بمعنى أنه دائما هناك بديل أفضل. |
Üçüncü bir alternatif var. Bu alternatifi seçen Suriyelilerin sayısı artıyor. | TED | لذلك فإن هناك بديل ثالث لهم ، وهذا السبب الذي زاد أعداد اللاجئين لدينا |
Şu an ağaç dikmeye bir alternatif var ve umit ediyoruz ki onlar kesilmeyecek. | TED | والآن يوجد بديل لزرع الأشجار والرجاء بأن لا يتم قطعها |
Bu arada, Homer Groening'in filmi bu iddiaya çok güzel bir alternatif sunuyor. Evet, hayat anlamlı ve doğruyla yanlışın nedenleri var. | TED | على فكرة، فيلم للمخرج هومر جرونينج طرح بديل آخر وجميل لذات الادعاء نعم، هناك معنى وسبب للحق والباطل. |
Gülünç bir şekilde düşük olasılıklı ama yine de akla gelebilecek başka bir alternatif daha var. | Open Subtitles | قد يكون هناك بديل اخر, قد يكون شاذا ,ولكنه مازال احتمال معقول, |
Onları, Dr. Jackson'a bir alternatif bulur bulmaz... göreve döndürmek istiyorum. | Open Subtitles | أخطط لأعطيهم دورا حالما أجد بديل للدكتور جاكسون |
Yahudi-Hristiyan geleneklerinin, insanlar önceden belirlenmiş amaçlarla doğarlar öğretisine karşı de Beauvoir ve Sartre devrimsel bir alternatif önerdiler. | TED | حيث نشرت التقاليد المسيحية اليهودية تعاليمها أنّ البشر يُولدون بغايةٍ مُقدّرةٍ، طرحت دي بوفوار وسارتر بديلاً مُضادًا. |
Ancak, bazı araştırmacılar, ben de içinde olmak üzere bazı NGO üyeleri ve brezilya devletinden bazı insanlar bir alternatif olduğuna inanıyorlar. | TED | لكن، بعض الباحثين، وضمنهم أنا، بعض المنظمات الطوعية والمسئولين من الحكومة البرازيلية يعتقدون أن هناك بديلاً. |
Başka bir alternatif yok mu? | Open Subtitles | أريد هجوماً بديلاً, لقد نلنا من هؤلاء الرجال |
Bit şampuanlarındaki kimyasallara göre gayet sağlıklı bir alternatif. | Open Subtitles | ويعتبر علاجاً صحيّاً بديلاً عوضاً عن المكونات الكيميائيّة في مسحوق الغسيل الخاص بالقمل |
Eğer partiye başka bir alternatif sunmasaydım bu sorumsuzluk olurdu. | Open Subtitles | سأكون غير مسؤولة لو لم أقدم بديلاً للحزب. |
bir alternatif düşüneceğim. | Open Subtitles | سـأفكر في البديل. |
Neyse, bir alternatif bulduğunda bana haber verirsin. | Open Subtitles | حسناً، اعلمني اذا وجدت أي بدائل |
I başka bir alternatif göremiyorum, | Open Subtitles | لا أرى أي بدائل أخرى |
Bu tür fiiller gerçekleştirme ihtimaliyle yüzleşen bir zihin inanacak bir alternatif gerçeklik bulur. | Open Subtitles | عقل واجه احتمالية ارتكاب مثل هذه الأفعال سيجد واقعًا بديلا ليؤمن به |