| Bir kadın sana böyle baktığında... genelde özel bir anlamı vardır. | Open Subtitles | عندما تنظر إليك إمرأة على هذا النحو فإن ذلك يعني شيئاً |
| - Anlıyorum ama lafın gelişinin de bir anlamı vardır. | Open Subtitles | لقد فهمت لكن الكلام العام غير الموجه قد يعني شيئاً ما ، لذلك من هو |
| Benim geldiğim yerde bir kadın şayet alyansını takmayı bırakmışsa, bunun bir anlamı vardır. | Open Subtitles | من حيثُ اتيت عندما تتوقف المرأة عن إرتداء خاتم زواجها فهذا يعني شيئاً |
| Bizim kültürümüzde şnitzel getirmenin ayrı bir anlamı vardır. | Open Subtitles | هذا لأنني إعتقدت أن شريحة اللحم تعني شيئاً |
| Belki de o çizimin bir anlamı vardır diye düşündüm. | Open Subtitles | كنت أفكر فحسب إن كانت الرسمة تعني شيئاً ما |
| Psikodinamik açıdan baktığınızda en vahşice görünen şiddetin bile onu gösteren kişi nazarında bir anlamı vardır. | Open Subtitles | من منظور نفسي ديناميكي حتى أكثر الممارسات العنيفة جنونًا لها معنى في عقل مرتكبها. |
| Her sembolün bir anlamı vardır tabii ama onun bir anlamı var. | Open Subtitles | أقصد, بإن كل رمز قد يعني شيئاً لكن ذلك الشيء... يشير الى شيء ما. |
| Dostum, eğer öpüşmediğinizi vurguluyorsan, bir anlamı vardır. | Open Subtitles | لمّا تحتّم عليكَ أنْ تُشير ...إلى إنّكَ لمْ تُقبّلها فذلكَ لأنّه كان يعني شيئاً |
| Belki daha büyük bir anlamı vardır, henüz anlayamadığımız bir şey. | Open Subtitles | ربّما يعني شيئاً أكبر شيئاً لا يمكننا... فهمه بعد |
| # Onların hepsinin bir anlamı vardır # | Open Subtitles | كل هذا يعني شيئاً ما |
| Tatlım, belki de bir anlamı vardır. | Open Subtitles | ربما هذا يعني شيئاً يا عزيزتي |
| Evet, bir anlamı vardır. | Open Subtitles | أجل، هذا يعني شيئاً ما |
| Ah, belki bir anlamı vardır. | Open Subtitles | ربما يعني شيئاً |
| bir anlamı vardır sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقدت بإن ذلك يعني شيئاً. |
| Her şeyin bir anlamı vardır. | Open Subtitles | . كلّ شيء يعني شيئاً |
| Tabii, ressam için bir anlamı vardır ama-- | Open Subtitles | -أقصد، أنها تعني شيئاً للرسامة طبعاً لكن ... |
| Ben söylersem, bir anlamı vardır! | Open Subtitles | ! عندما أقولها فإنها تعني شيئاً |
| Bunun daima bir anlamı vardır. | Open Subtitles | هذه النظرة لها معنى دائماً |
| Her çiçeğin bir anlamı vardır, Charles. | Open Subtitles | كل زهرة لها معنى شارليز |