| Oğlunuz az önce sapanıyla boğazımdan içeri bir aspirin attı! | Open Subtitles | لقد رمى ابنك حبة أسبيرين فى حنجرتى بواسطة مصيادة |
| Oğlunuz az önce sapanıyla boğazımdan içeri bir aspirin attı! | Open Subtitles | لقد رمى ابنك حبة أسبيرين فى حنجرتى بواسطة مصيادة |
| İçine bir aspirin at, daha uzun süre dayanır. | Open Subtitles | ضعى حبة أسبيرين بها ستدوم أطول |
| Pekala. bir aspirin alıp çıkalım hemen. Burada olabilmene sevindim. | Open Subtitles | حسناً , لنأخذ بعض الاسبرين ونعود انا سعيد أنه امكنك الحضور لهذا |
| Yani, boğaz ağrısı olan hasta karısının haberi olmadan bir aspirin yutuyor boğazının ağrıdığını fark edince bir aspirin yutuyor boğazı ağrıdığını fark edince... | Open Subtitles | اذن المريض لديه حلق ملتهب يتناول اسبرين دون علمها يدرك ان لديه حلق ملتهب يتناول اسبرين |
| Tamam, bir aspirin getireyim. | Open Subtitles | بالتأكيد، سأجلب لك بعض الأسبرين |
| Seni revir koğuşuna yollayacağım, bir aspirin al, bu seferlik git dinlen. | Open Subtitles | سأُرسلُكَ إلى جناح المَشفى لتحصَل على بعض الأسبيرين سأدعكَ تنام هذه المَرة فقط |
| Dennis sapanla George'un boğazından içeri bir aspirin atmış. | Open Subtitles | قال (جورج) ان (دينيس) رمى حبة أسبيرين فى فمه بواسطة مصيادة |
| Dennis sapanla George'un boğazından içeri bir aspirin atmış. | Open Subtitles | قال (جورج) ان (دينيس) رمى حبة أسبيرين فى فمه بواسطة مصيادة |
| bir aspirin iç. | Open Subtitles | تناولي حبة أسبيرين |
| bir aspirin al. | Open Subtitles | تناولي حبة أسبيرين |
| Bir bardak su getirirlerse, bir aspirin alacağım. | Open Subtitles | -فسأتناول حبة أسبيرين |
| bir aspirin için 50 dolar fatura eder, eğer sigortan yoksa .ok gibi davranırlar. | Open Subtitles | "الاسبرين" يكلف 50 دولار يعاملونك مثل الحثالة إن لم يكن معك تأمين إذهبي إلى اليمين |
| bir aspirin markası. | Open Subtitles | انه نوع من الاسبرين |
| Sorunluyum. Kaç kere söylememi istiyorsun bilmiyorum. O gece yalnızca tek bir aspirin almıştım. | Open Subtitles | لا اعلم كم مرة تريدني أن أخبرك أن كل ما أخذته تلك الليلة كانت حبه اسبرين |
| Bana bir aspirin bulabilirsen ne âlâ. | Open Subtitles | احضرى لى قرص اسبرين وسأكون ملكاً لكى |
| bir aspirin al, geçer. | Open Subtitles | خذى بعض الأسبرين وسيزول بعدها فورا |
| Lütfen bir aspirin alabilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنني الحصول على بعض الأسبرين ؟ .. |
| bir aspirin ver de, eve gideyim. | Open Subtitles | أعطِني فقط بعض الأسبيرين , و أرسليني إلى المنزل |
| Ona bir aspirin ver. | Open Subtitles | سأجلب له بعض الأسبيرين |