| Kocaman, korkunç bir bayan var heykele kovalıp onu öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | هناك سيدة كبيرة مخيفة مطاردة فتاتك حتى التمثال، في محاولة لقتلها. |
| Babamla benim tanışmanı istediğimiz genç bir bayan var. | Open Subtitles | هناك سيدة شابة نريدك انا ووالدك ان تقابلها |
| Evet, merhaba. Yolda kalmış bir bayan var. | Open Subtitles | اوه، نعم، مرحباً هناك سيدة تقف بجانب الطريقِ هنا |
| "Dışarıda bir yerde bu rol için doğmuş bir bayan var!" | Open Subtitles | لقد قال لي يا (كارل) في مكان ما في الخارج يوجد امرأة ولدت لتقوم بهذا الدور |
| Aşağıda seninle görüşmek isteyen bir bayan var. | Open Subtitles | يوجد سيدة في الطابق السفلي تريد ان تراك |
| Burada bir bayan var.Geçmişte sağlıkla ilgili şeylerle o ilgilenirdi. | Open Subtitles | هناك امرأة هنا. قدمت خدمات طبية لي في الماضي. |
| Alnı noktalı bir bayan var mı evinde? | Open Subtitles | إذن هل هناك سيدة في المنزل لها نقطة في جبينها؟ |
| Biliyor musun, benimle öğle yemeği yiyebilecek çok seksi bir bayan var ve onu uzun zamandır bekletiyorum. | Open Subtitles | أتعلمين أنه ثمة هناك سيدة معجبة بي ولكني أتجاهلها منذ مدة طويلة؟ |
| Tost makinesinin içinde yaşayan yaşlı bir bayan var,.. ...ve yüz aynen şöyle... | Open Subtitles | هناك سيدة عجوز تسكن في أحد جوانب محمصتنا |
| Kocaman, korkunç bir bayan var heykele kovalıp onu öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | كان هناك سيدة مخيفة كانت تلاحق الفتاة وتحاول قتلها |
| Bak, koltuğundan kalkan bir bayan var. Haydi. | Open Subtitles | أنظر هناك سيدة تنهض من مقعدها تعال |
| Efendim, sizinle acil olarak konuşmak isteyen bir bayan var. | Open Subtitles | هناك سيدة تطلب مقابلتك لأمر طارئ |
| Burada sendeki "Georgie's Bush"u almak isteyen bir bayan var. | Open Subtitles | هناك سيدة تَحتاجُ نسختَكِ هنا بوشجورجي. |
| Burada seni arayan bir bayan var. | Open Subtitles | مرحباً لورنس هناك سيدة هنا تبحث عنك |
| Arayan iki çocuk ile çılgın bir bayan var. | Open Subtitles | هناك سيدة مجنونه مع طفلين يبحثون عنك. |
| Ön tarafta seni görmek isteyen bir bayan var. | Open Subtitles | هناك سيدة تريد رؤيتك بالمقدمة هناك |
| Baba, galiba avluda bir bayan var. | Open Subtitles | أبي, أعتقد أن هناك سيدة في الفناء |
| - Sizi bekleyen bir bayan var. | Open Subtitles | يوجد امرأة بانتظارك |
| Takside bir bayan var. | Open Subtitles | يوجد سيدة في السيارة. |
| Hep önümde oturan mavi saçlı bir bayan var. | Open Subtitles | هناك امرأة ذات شعر أزرق تجلس دوماً أمامي |
| * Çok güzel bir bayan var ve seni bekliyor * | Open Subtitles | " لان هناك انسة في انتظارك " |
| - Sabah 2 saat önceydi. - Önünü kapat. Artık evde bir bayan var. | Open Subtitles | وبالمناسبة اغلق باب معطفك لدينا سيدة في المنزل |
| State Sokağı'nda telefonu çalmayan bir bayan var. | Open Subtitles | "لدي سيدة بدون نغمه رنين في "طرق الولايات |
| Burada bir bayan var seni görmek istiyor. Ayrıca da Devdas' ı soruyor. | Open Subtitles | ثمة سيدة هنا ترغب برؤيتك وتسأل عن (ديف) أيضاً |