| Ya gideceğim ya da burada kalıp Bir cinayete tanık olacağım. | Open Subtitles | إما أن أرافقك، و إلا سأبقى هنا و أشهد جريمة قتل |
| Başka Bir cinayete yardım ve yataklıktan da mı yargılanmak istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد أن تكون متهماً بأنك شريك في جريمة قتل أخرى؟ |
| Hala korkuyorum çünkü şimdi de adım Bir cinayete karıştı. | Open Subtitles | أقصد مازلت خائفاً لأنك تعتقد أنني متورط في جريمة قتل |
| Tom, barbeküye davet ettiğim herkesin Bir cinayete karıştığını öğrenmiş bulunmaktayım. | Open Subtitles | توم لقد اكتشفت لتوي ان جميع من دعوتهم لحفل شوائي الاخير مشاركين بجريمة قتل |
| Bir cinayete arkamı mı dönmeliydim? | Open Subtitles | ماذا يفترض أن أفعل ؟ أدير ظهري لجريمة قتل ؟ |
| Ve Bir cinayete suç ortağı oldu. Daha neye ihtiyacın var? | Open Subtitles | و متواطىء في جريمة قتل ما الذي نحتاجه أكثر من هذا |
| Slim'in Bir cinayete karışması seni ilgilendirmiyor mu? | Open Subtitles | ولا يهمك انه ربما يكون سليم متورطا فى جريمة قتل ؟ |
| Akşam erken saatlerde, Bir cinayete çağırıldım. | Open Subtitles | مبكراً هذا المساء، لقد تم استدعائي لتحقيق في جريمة قتل. |
| Dediğin gibi, Bir cinayete bulaşmış olabilirler. | Open Subtitles | فكما قلت، قد يكونون متورطين في جريمة قتل |
| Bir cinayete şahit olur olmaz arkasından gelecek araştırmalara katılamıyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت شاهد على جريمة قتل فلا يمكن أن يكون لك أى نشاطات في التحقيق |
| Ya tamamen farklı Bir cinayete bakıyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو أنه ينظر إلى الى جريمة قتل أخرى مختلفة تماما |
| Bir cinayete adı karıştı ve hala dalga geçiyor. | Open Subtitles | إنه متورط في جريمة قتل و يقوم بإلقاء النكات |
| Kendinizi toplayın. Bir cinayete tanık olmak üzeresiniz. | Open Subtitles | تأهبوا، اعتقد انكم ستكونون شهود على جريمة قتل |
| Ama bana kurşunlarınızdan birinin, nasıl olurda Bir cinayete karıştığını açıklamanızı istiyorum. | Open Subtitles | و لكني أريدك أن تفسر لي، كيف أن احد طلقاتك أنتهت بإستخدامها في جريمة قتل |
| Şartlı tahliyesini bozduğu için değil Bir cinayete tanık olduğu için geldi. | Open Subtitles | إنها شاهدة على جريمة قتل والتي بالتأكيد لم تخرق المراقبة |
| Birinci dereceden Bir cinayete bakıyorsun. | Open Subtitles | انتم تنظرون الى جريمة قتل من الدرجة الأولى |
| Ana caddenin hemen yanındaki bir sokakta yoğun öğle yemeği saatinde Bir cinayete tanık olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إنّها تدعي رؤية جريمة قتل في الزقاق في الشارع الرئيسي في ذروة ساعة الغداء |
| Olası Bir cinayete teşebbüs soruşturmasının önüne geçmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحب ان نتجنب اي محاولة لاتهامها بجريمة قتل |
| Bir cinayete arkamı mı dönmeliydim? | Open Subtitles | ماذا يفترض أن أفعل ؟ أدير ظهري لجريمة قتل ؟ |
| Böyle saygın ve onurlu bir Başkanın böyle Bir cinayete kurban gitmesini hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل بأنّ الرئيس الشريف والمحترم تكون موتته مأساوية |
| Kurbanınızın Bir cinayete tanık olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن ضحيتك قد تكون شاهدة عيان في حادثة قتل |
| Bir cinayete tanık oldum. Oraya çıkıp, hâkime ne gördüğünü anlat sadece. | Open Subtitles | إصعدي على المنّصة فحسب، وأخبري القاضي بما رأيتِه. |