| Doğru. Ve ben senin iyi bir dansçı olduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | هذا صحيح , وانا اتذكر انكي كنتي راقصة رائعة جدا |
| Burası dansçıların masası ve anladığım üzere sen bir dansçı değilsin. | Open Subtitles | هذه طاولة الراقصات, ومما فهمته أنتِ لم تعودي راقصة بعد الآن |
| Sen harika bir dansçısın, iyileşeceksin ve daha da iyi bir dansçı olacaksın. | Open Subtitles | أنتِ راقصة رائعة حقاً و سوف تتعافين, و ستُصبحين أفضل و أفضل حالاً |
| Söylemem gerekir ki, benden çok daha iyi bir dansçı. | TED | انه بالتأكيد راقص أفضل مني ، لا بد لي أن أعترف |
| Çekmecende dünyaca ünlü bir dansçı yoktur değil mi? | Open Subtitles | انت لا تعلم كم من المجهود المظلوب للحصول على افضل راقص فى العالم هناك فريق عمل موجود فى مكان ما . اليس كذلك ؟ |
| Sevimli, iyi bir dansçı. | Open Subtitles | كان يملتك العديد من المناظر وكان ايضا راقصا ممتاز |
| Harika bir dansçı olmayabilirim, ...ama sanırım vali bu işi bırakmalı ne dersin? | Open Subtitles | لست راقصاً جيد ولكن أعتقد الحاكم يجب أن اغادر '، إيه؟ |
| Bana cevap veremediğini biliyorum ama harika bir dansçı olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه لا يمكنك الرد علي لكنني قررت أنكِ راقصة مذهلة |
| Ve bu Yuyu, birlikte çalıştığım bir dansçı. | TED | أنا فنان. وهذه هي يويو، و هي راقصة أعمل معها |
| Hatırlayabildiğim en ufak yaşlarda profesyonel bir dansçı olma hayali kurardım. | TED | من صغري حيث يمكنني التذكر، كان لدي حلم أن أصبح راقصة محترفة. |
| Kirli dizlerim ve eğri dişlerim profesyonel bir dansçı olmak için gereken nitelikler arasında yoktu. | TED | لم تكن ركبي المتسخة وأسناني المتكسرة ضمن قائمة المطلوبات لأصبح راقصة محترفة. |
| iki arada bir derede kalmış New York'a gidip profesyonel bir dansçı mı olmalı yoksa tıp mı okumalı diye düşünüyordum. | TED | والتصميم، وكنت أحاول معرفة، هل أذهب لمدينة نيويورك لأحاول أن أصبح راقصة محترفة، أو هل أذهب لكلية الطب؟ |
| Ben bir dansçı değilim. | Open Subtitles | فخامتك، لم ألاحظ وجودك مع ذلك، أنا لست فتاة راقصة |
| Çocukken uzun boylu ve güzel vücutlu biri olacağımı düşlerdim ve Opera'da bir dansçı olacağımı da tabii ki. | Open Subtitles | عندما كنت طفلة ,حلمت بأن أصبح طويلة وجميلة المظهر وأن أصبح راقصة في الاوبرا ,طبعاً |
| Belki de iyi bir dansçı değilim, ama iyi bir anneyim. | Open Subtitles | ربما انا لست راقصة بارعة ولكنني أُماً رائعة |
| İyi bir dansçı olduğunu biliyordum ama bu kadar iyi bir aktör olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | علمت أنك راقص جيد لكنني لم أعلم أنك ممثل بارع |
| Birçok kız, iyi bir dansçı olduğum için benimle olmak istiyor. | Open Subtitles | تريد فتيات عدّة علاقة جسدية معي" "لأنني راقص من الدرجة الأولى |
| Ah, lütfen! İkimiz de olağanüstü bir dansçı olduğumu biliyoruz. Dişlerinden yalan söylediğini anlayabiliyorum! | Open Subtitles | كلانا نعلم بأنني راقص ماهر أنت كاذب وتريد فعل أي شيء |
| Şu kırmızı gömlekli adam gerçekten daha iyi bir dansçı mı olmak istiyor? | Open Subtitles | لا . هل صحيح ان الرجل الذي يلبس القميص الاحمر فقط يريد ان يكون راقصا جيدا ؟ |
| "Tatlım, baloya harika bir dansçı olan tatlı mı tatlı bir çocukla gitmiştim. | Open Subtitles | ذلك الفتى الوسيم و الذي كان راقصاً بارعاً |
| Benden iyi bir dansçı olacağını söylemişti. | Open Subtitles | قال أنه يهمه أن أكمل مشواري في الرقص من دونه |
| O iyi bir dansçı. Ben de sizi bu yüzden partner yaptım. | Open Subtitles | .هى راقصه بارعه .والتى تجعلك تندمجوا معا |
| Ne kadar harika bir dansçı olduğunu. | Open Subtitles | مدى روعتك كراقص |
| bir dansçı olarak, Dokuz rasayı ya da navarasaları biliyorum. öfke, cesaret, nefret, neşe ve korku. | TED | كراقصة كنت اعرف الاصول التسعة او ما يسمى بالنافاراساس الغضب، البسالة الاشمئزاز، المرح و الخوف |