| Duvar! Önümüzde bir duvar var! | Open Subtitles | جدار هناك جدار أمامنا |
| bir duvar var Kapana kısılırız. | Open Subtitles | هذا لن يفلح هناك جدار |
| Sanki bir duvar var. Uzmanlar ve nöbetçi doktorlar orada doktorluklarını yapıyor. | Open Subtitles | كما لو أن هناك حائط , الأطباء المقيمون و المعارون هناك |
| Tüm sınır boyunca uzanan bir duvar var ve devriyeler her noktasını koruyorlar. | Open Subtitles | هناك حائط يمتد عبر الحدود بإكملها والدوريات تحرس كل جزء منه |
| Şuna bak. "Daha önce hiç olmayan bir duvar var." | Open Subtitles | اسمعي هذا: "ثمّة جدار الآن لم يكُن موجودًا قبلًا" |
| Halklarımız bir arada yaşayamazlar. Aramızda bir duvar var. | Open Subtitles | لا يمكن لقومنا أن يعيشوا سوياً ثمة جدار بيننا |
| Sam'le birlikte olduğumdan beri seninle aramda bir duvar var. | Open Subtitles | أسمعي (ناي) هناك جدار بيني و بينك منذ أن بدأت بالخروج مع (سام) |
| Aramızda koca bir duvar var. | Open Subtitles | بل أصبح هناك جدار لعين |
| Burada camdan bir duvar var. | Open Subtitles | هناك حائط زجاجي هنا. |
| Alt katta bir duvar var. | Open Subtitles | هناك حائط فى المستوى السفلى |
| Gizli bir duvar var. | Open Subtitles | هناك حائط مخبى |
| Yarim bir duvar var. | Open Subtitles | ثمّة جدار قصير. |
| Yarım bir duvar var. | Open Subtitles | ثمّة جدار قصير. |
| İlerlememizi engelleyen bir duvar var. | Open Subtitles | ثمة جدار يعيق تقدمنا. |