| Beni de kafeye atarsın. Yeni bir gelinlik için paraya ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | و يمكنك أن توصلنى حتى المقهى ، حيث أنى سأحتاج للمال لشراء فستان زفاف جديد |
| Gidip kendine yeni bir gelinlik almak istiyorsan. "Sürtük ambarı"na baksana. | Open Subtitles | ، حسناً ، إذا أردت أن تذهبى للتسوق لشراء فستان زفاف جديد فلم لا تذهبين لمحل أدوات العاهرات ؟ |
| Ayrıca bir gelinlik giyiyor, aslında çıkarsa hiç te fena olmaz. | Open Subtitles | ولكنه أيضاً يرتدي فستان زفاف وأريد منه أن يخلعه |
| Seksi bir gelinlik bulmaya çalışmanın ne kadar zor olduğunu tahmin edemezsin. | Open Subtitles | ليس لديك اي فكرة كم من الصعب ايجاد ثوب زفاف جميل |
| Bu bir gelinlik. Beyaz olabilir mi acaba. | Open Subtitles | إنه فستان زفاف أعتقد ربما سيكون أبيض |
| 4: İnci kolye. Ve son olarak bir gelinlik. | Open Subtitles | الرابعة قلادة لؤلؤية، وأخيراً رداء زفاف. |
| İşçilerden bazıları dün doğu kanadında çalışırken antik ve mükemmel güzellikte bir gelinlik bulmuşlar. | Open Subtitles | حسناً ، بعض العاملون وجدو افضل فستان زفاف على الإطلاق بالأمس خلال عملهم فى الجناح الغربى |
| Güzel bir gelinlik bulacak mıyım dersiniz? | Open Subtitles | هل تعتقد اننى سأجد فستان زفاف جيد؟ |
| Mesela, neden bir gelinlik giyiyorsun? | Open Subtitles | مثل ، لماذا أنت ترتدين فستان زفاف ؟ |
| Ayrıca, bir gelinlik için kesilmiş, yüksek bir fatura aldım. | Open Subtitles | وقد تلقيت أيضاً فاتورة باهظة الثمن ! أو لـ فستان زفاف |
| Sadece bir gelinlik seç. Daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | فقط اختاري فستان زفاف ستشعرين بتحسن |
| Kendi tasarladığım güzeller güzeli bir gelinlik giyecek bu esnada siz de tüm nikâh törenini tamamlayacaksınız. | Open Subtitles | مرتدية فستان... زفاف رائعاً من تصميمي... بينما تؤدين طقوس الزفاف برمتها، |
| O bir gelinlik mi? | Open Subtitles | هل هذا فستان زفاف ؟ |
| Ona bir gelinlik hediye etmeliymişsin. | Open Subtitles | أكان يجب أن تعطيها فستان زفاف |
| Hiç gerçek oluyorlar mı ki? Bir keresinde neredeyse bir gelinlik almıştım. | Open Subtitles | حقاً , مرة أشتريت فستان زفاف |
| Mağazadan bir gelinlik aldığını gördüm. | Open Subtitles | قد رأيتها تشتري ثوب زفاف من المحل |
| Polise verdiği tanımda saldırganı... siyah bir gelinlik ve duvak giymiş yaşlı bir kadın olarak... tanımladı." | Open Subtitles | "أنها وصفت من هاجمها بأنه إمرأة عجوز ترتدي ثوب زفاف أسود وحجاب" |
| Bu sürede muhteşem bir gelinlik buldum galiba. | Open Subtitles | مهلا! لمعلوماتك, اعتقد انني وجدت اعظم واجمل ثوب زفاف. |
| Hey, belki Meksika'da sana bir gelinlik bulabiliriz. | Open Subtitles | ربما نجد لك رداء زفاف في (المكسيك) |